14 Kasım 2011 Pazartesi

Yitik Öyküler Kitabı çıktı

Rıza Türker
Yitik Öyküler Kitabı isimli yeni kitabım (gel de aynı cümlede iki kez kitap kelimesini kullanma. Aaa? Üç oldu!) bu ayın 12'si yani kitap fuarının ilk günü itibariyle raflardaki yerini aldı. Üstelik değerli yazar, sevgili dost Aşkın Güngör'ün "Kayıp Ruhlar Kulübü" adlı kitabıyla yan yana! Kitabımın çıktığına mı sevinsem yoksa ağabeyim kadar sevdiğim bu değerli şahsiyetle aynı standı paylaştığıma mı, bilemedim doğrusu. Bu yıl düzenlenen İstanbul kitap fuarını ziyaret etme imkanı bulursanız her iki kitabı da BU Yayınları standından temin edebilirsiniz.

Günün sürprizi ise Aşkın Güngör'ün sitesinde dolanırken Yitik Öyküler'in Vatan Kitap'ta yayınlanan tanıtımına rastlamam oldu. Tanıtımının yapıldığını daha önceden duymuştum ama bu kadar ayrıntılı bir yazı beklemiyordum doğrusu. Tahminlerimde yanılmıyorsam Aşkın ağabey tarafından kaleme alınmış hem de. Okurken hem duygulandım hem de her yanımı bir heyecan sardı. Ne mi yazıyordu? Gelin, hep beraber bakalım.


***

M. İhsan Tatari'den Yitik Öyküler Kitabı

A.Gökhan Gültekin
M. İhsan Tatari imzalı fantastik öykü derlemesi Yitik Öyküler Kitabı raflardaki yerini aldı.

BU Yayınevi’nden çıkan, M. İhsan Tatari’nin yazdığı dokuz öyküyü içinde barıdıran kitap okurları maceradan maceraya sürükleyecek. Ayrıca her hikâyeye özel çizilmiş görseller kitaba farklı bakış açıları kazandırıyor. Bu çizimler Celalettin Ceylan, A. Gökhan Gültekin, Devrim Kunter ve Rıza Türker’e ait.

Bundan bir yıl önce ilk kitabı Yemin ve Öç ile karşımıza gelen Tatari’nin, yeni eseri olan Yitik Öyküler Kitabı’nın arka kapak tanıtımında şunlar yazıyor:

Dokuz…
Kılıçlar ve kalemler, şövalyeler ve hırsızlar, büyücüler ve cadılar, yaşayan ölüler ve insanlar, cesurlar ve korkaklar, dürüstler ve yalancılarla dolu dokuz farklı öykü.
Mısır’ın engin çöllerinden nükleer bir felaket sonrası İstanbul’a, iblislerin hüküm sürdüğü alternatif boyutlardan gelecek zamanların teknoloji harikası şehirlerine, perili köşklerden cıvıl cıvıl üniversite kampüslerine dek uzanan dokuz farklı hikâye.
Kimi zaman heyecanlandıran, kimi zamansa duygulandıran, kimi zaman düşündüren kimi zamansa kahkahalar attıran dokuz farklı macera.
Dokuzu da aynı yazarın kaleminden, dokuzu da tek bir kitapta, elinizde tuttuğunuz cildin sayfalarında…
Hayal gücünüzün kapılarını aralayın.


Celalettin Ceylan
Editörlüğünü ve sayfa tasarımını Aşkın Güngör’ün üstlendiği kitabın kapak tasarımını Rıza Türker, iç sayfa çizimlerini ise Celalettin Ceylan, Devrim Kunter ve A. Gökhan Gültekin üstlenmiş. Ayrıca değerli yazarlarımızdan Aşkın Güngör’ün bu kitaba da bir Ön(süz)söz yazdığını not olarak düştükten sonra, kısaca öykülere göz atalım:

Yitik Öyküler Kitabı’nda dokuz öykü var. Bu öyküler Arayış, Mektup, Çölün Yüreği, Cesur ve Geveze, Eve Dönüş, Bahar Şenliği, Nazik Bir İş, Kılıçların Gardiyanı ve Ölüm Kulesi adını taşıyor.

Öykülerin tamamı fantastik bir artalana inşa edilse de, yazarlar için en büyük lütuflardan olan esprili ve eğlenceli anlatım dili kullanabilme meziyetine sahip M. İhsan Tatari, hemen her öyküsüne kendi ‘özel şerbetini’ katmayı da başarıyor. Hem fantastik hem de alabildiğine gerçek evrenler ortaya çıkıyor böylece. Ve Tatari, bazen bir şövalye atının terkisinde, bazen vampirlerle dolu bir şatonun kuytu köşesinde, bazen bir ormanın sık ağaçları arasında gizlenmiş de, tanık olduğu olayları okura anlatıyormuş hissi vermeyi başarıyor. Genç bir yazar için hiç de azımsanacak bir özellik değil bu.

Yitik Öyküler Kitabı’ndaki öyküler sadece fantastik değil. Araya birkaç da bilim kurgu öyküsü katmış Tatari.Mektup ve Eve Dönüş böyle öyküler.

İlerleyen teknolojinin basit bir mektup yazmayı bile nasıl eziyete dönüştürdüğünü anlatan Mektup, keyifli üslubu, sürpriz çıkışlarıyla hem güldürmeyi hem de ince ince düşündürmeyi başarıyor.
Devrim Kunter

Eve Dönüş’teyse basbayağı karanlık bir gelecek tasviri var. Makinelerin hükmettiği, insan ırkının büyük çoğunluğunun zombiye dönüştüğü bu gelecekte, genç bir savaşçının soluk soluğa okunan serüvenini aktarıyor Tatari. Ve bunu da öyle ustalıkla yapıyor ki, kahramanımızın üstüne atılan zombilerden birinin bizzat yazarın kendisi olduğunu anlamakta gecikmiyoruz.

Kitaptaki fantastik öyküler de bilim kurgu öyküler kadar iyi. Tatari’nin tasarladığı evrenler kendi içinde çelişkisi olmayan, sağlam, ayağı yere basan yerler. Tüm imkansızlıkların gerçekleşmesine karşın hem de. Öyle ki Cesur ve Geveze adlı öyküde bir cadıyı haklamak için yola çıkan yaşlı şövalyeyle geveze kılıcının bitmek bilmeyen atışmaları bile inandırıcı olmayı başarıyor. Bunu sağlayan, Tatari’nin mekan tasarımları kadar diyalog yazımlarında da son derece başarılı olabilmesi elbette.

Sözün özü, bir solukta okunacak ve her biri bambaşka evrenlere açılan harika dokuz öykü okumayı isterseniz, Yitik öyküler Kitabı tam size göre.

Vatan Kitap, Kasım 2011

***

Bu güzel yazıyı hazırlayan Aşkın Güngör başta olmak üzere benden desteğini, yorum ve eleştirilerini esirgemeyen herkese teşekkürler. 

Şimdi... Gel 20 Kasım, gel!

Not: Yazının orjinaline, künye bilgilerine ve ön okumasına buradan ulaşabilirsiniz.

4 comments:

Pabuç dedi ki...

Gözün aydın gözümüz aydın..Hayırlı olsun :)

mit dedi ki...

Teşekkürler canım arkadaşım, çok sağ ol :) Hayırlı olur inşallah.

coraline dedi ki...

hayırlı olsun, okuma listesine aldım ben de.

mit dedi ki...

Çok teşekkürler, dilerim keyifle okursunuz.