28 Ağustos 2021 Cumartesi

Hayat Kısa, İnsan Fani

Bu hafta iki yakınım üst üste vefat haberleriyle epey bir sarsıldım. Biri üniversiteden arkadaşım, 22 yıllık dostum Soner İper. Daha 39 yaşındaydı; sadece birkaç gün sonra, 1 Eylül'de kırkına basacaktı. Doğum günü gelse de arasam, sesini duysam, konuşsak diye bekliyordum. Keşke beklemeseydim, keşke daha önce arasaydım, sesini son bir kez duysaydım... Keşke, keşke... Ama keşkeler bir fayda etmiyor işte. 

Sesi, gülüşü, espri yapmaya çalışıp da becerememesi kulaklarımda çınlıyor. Kimseye zararı olmayan, tertemiz kalpli, çok iyi bir insandı. Gece yarısı geçirdiği ani kalp kriziyle aramızdan göçtü gitti canım dostum. Geriye eşiyle küçük oğlunu bıraktı. Bu dünyadan bir Soner İper geçti. Onsuz bir yanım hep eksik kalacak.

Diğeriyse Fas'tayken birlikte çalışma fırsatı bulduğum, benden bir-iki yaş daha büyük olan Amina (Emine) Assoued. Üç sene aynı ofiste birlikte çalışmıştık. Neredeyse bütün gün beraberdik. İki oğlu vardı. Gülmeyi ve güldürmeyi, paylaşmayı ve yardımlaşmayı seven, çok dürüst bir kadındı. Oradaki yıllarım boyunca bana hem arkadaşlık hem de ablalık yaparak o uzak toprakları bir nevi daha çekilir kılmıştı. O da koronadan vefat etmiş. Uzun zamandır konuşmamıştım onunla. Onun verdiği pişmanlık yaktı içimi. Halbuki artık o kadar kısa ki mesafeler...  

İkisi de aynı gün vefat etti, ikisi de aynı gün ayrıldı bu dünyadan. İkisi de hayatımda çok önemli bir yere sahipti. Ama en önemlisi ikisi de kıymetli birer dosttu benim için. 

Allah ikisine de rahmet eylesin. Geride kalan yakınlarına sabırlar versin.

Hayat böyle işte. İş, güç derken sevdiklerimize bir mesajı ve telefonu bile çok görüyoruz. Sonra ararım, yarın konuşurum diye hep erteliyoruz. Ama gerçek şu ki ömür bitiyor, iş hiç bitmiyor. Siz siz olun, sevdiklerinizle geçireceğiniz vakitten ödün vermeyin.

25 Ağustos 2021 Çarşamba

Blacksad: Gölgeler Arasında Bir Yerde | Kitap İnceleme

YKY, 2021, 50 Sf.
Çevirmen: Elif Gökteke, Düzelti: Filiz Özkan
"Biz kedilerle ilgili bir yığın basmakalıp söz vardır. 'Dokuz canlı' olduğumuz gibi... Açıkçası bunun doğruluğunu ispatlamaya hiç hevesli olmadım."

John Blacksad... İnsansı hayvanlarla dolu bir şehirde özel dedektiflik yapan bir kara kedi. Tıpkı her kara (noir) dedektiflik romanı kahramanının olması gerektiği gibi hep karamsar, hep parasız ve epey şanssız biri. Ve tabii ki yasaları çiğnemek uğruna kendi adaletini sağlayan bir anti-kahraman.

Günün birinde eskiden sevgili olduğu, ünlü bir aktris cinayete kurban gittiğinde ve polisin eli kolu bağlı kaldığında John katili kendi başına bulup cezalandırmaya karar verir. Tabii bu esnada başına gelmeyen kalmaz. Bir sürü farklı karakterle tanışır, bir sürü belaya bulaşır, bir araba dayak yer falan... Bu tür dedektiflik hikâyelerini okuduysanız büyük resmi gözünüzün önünde canlandırmanız kolay.

İşin aslı hikâye biraz klişe. Ama çizgi romanın İspanyol yaratıcıları bu 50 sayfalık, kısa eserin her karesine öyle güzel detaylar, öyle güzel çizimler ve öyle başarılı monologlar yerleştirmiş ki okurken bunu pek umursamıyorsunuz.

Çizimlerin yanı sıra en çok beğendiğim şey karakterler ve temsil ettikleri arketipler arasındaki güçlü bağ oldu. Şanssız dedektif, kara kedi. Soğukkanlı haydut, kertenkele. Sadık polis müfettişi, köpek... gibi gibi.

10 yıldır baskısı bulunmuyordu Blacksad'in. YKY bu bahtsız kediyi yeniden bizlerle buluşturmuşken bu fırsat kaçmamalı, kaçmaz. Umarım bu sefer geri kalan 4 cildi de basıp seriyi tamamlarlar.

Bu arada çizgi romanı severseniz yakın bir zamanda çıkan macera oyununu da tavsiye ederim. Çıktığında epey sorunluydu ama hataların çoğu düzeltilmiş. Oynarken epey eğlenmiştim ben.

21 Ağustos 2021 Cumartesi

Thanos Kazanır | Kitap İnceleme

Gerekli Şeyler, 2018, 168 Sf.
Çeviri: Tulgan Köksal, Editör: Nihan Alak

Thanos'u pek sevmem. Ama bu cilt gerçekten de çok keyifli ve epey farklıydı. Yer yer "İhtiyar Logan" tadı aldığımdan olsa gerek...

Marvel çizgi romanlarını okumayı bırakalı çok oldu. Sürekli sıfırlanan evrenler, değiştirilen karakterler, ardından yine sıfırlamalar derken evrene olan ilgimi bütünüyle kaybettim. 80'li ve 90'lı yıllardaki klasikler, Marvel'in altın çağları olarak kalacak benim için.

Bu iki nedenden ötürü Thanos Kazanır'ı okuyup okumamakta epey kararsızdım. Ama bir yandan da hakkında çok güzel yorumlar duymuştum. O yüzden gözümü karartıp ilk birkaç sayfasını okumaya karar verdim. Sonrasını hatırlamıyorum... Öyle sürükleyici, öyle ilginç, öyle yenilikçiydi ki ne zaman bittiğini anlamadım. Bir baktım, son sayfayı çevirivermişim. Gerçekten de son yıllarda okuduğum en güzel maceralardan biriydi.

Onu özel kılan şey bence tıpkı "İhtiyar Logan" gibi Marvel evreninin olası sonlarından birini bize sunması. Bu ciltte Thanos muradına ermiş ve galaksilerdeki neredeyse herkesi öldürerek mutlak hâkim hâline dönüşmüş. Geriye sadece tek bir düşmanı kalmış. Ama onu tek başına yenmesi mümkün olmadığından sağ kolunu (son yıllarda gördüğüm en uçuk karakter) geçmişe gönderip genç Thanos'u yanına, geleceğe getirtiyor. İşte biz de bu sayede gelecekte evrenin nasıl bir yer hâline dönüştüğünü genç Thanos'un gözlerinden görüyoruz.

Dünya'ya ne oldu? Thanos kimi nasıl öldürdü? Hangi kahraman hangi sonla karşılaştı? Kurtulan var mı? Hepsi ya bir karedeki küçük bir görsel detayla, ya uzun uzadıya anlatılan savaş sahneleriyle bize anlatılıyor. Bir kurukafa, çorak toprakların ortasında duran bir nesne, harabe hâlindeki bir gezegen... Enfes detaylar. İşte buralarda da başından beri bahsettiğim o "İhtiyar Logan" tadını alıyoruz.

Thanos Kazanır'ı daha da keyifli kılan şey hiç kuşkusuz az önce bahsettiğim, Thanos'un gizemli "sağ kolu." Yani Kozmik Ghost Rider. Bildiğimiz Ghost Rider'ın kozmik güçlere sahip versiyonunu düşünün. Ama kendisine en az Deadpool kadar kafadan çatlak bir kişilik ekleyin. Gerçekte "kim" olduğunu öğrendiğimiz an kesinlikle müthiş ve bir o kadar da afallatıcıydı. Zaten o kadar popüler oldu ki daha sonra kendi çizgi romanlarına da kavuştu.

Thanos'un son düşmanı, onu öldürmeye "neyle" geldiği ve nihai savaş da böyle bir çizgi romana yaraşır cinstendi. Çok keyif aldım şahsen. Thanos'u seven sevmeyen herkese gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.