22 Ekim 2020 Perşembe

Küçük Mavi Kıyamet

İki gündür tam bir teknoloji cehenneminde yaşıyorum...

Her şey Windows'un büyükçe bir güncelleme yapmasıyla başladı. Yaklaşık bir saat kadar falan sürdü. Tabii bu esnada hiçbir iş yapamadım. Çevirimi yetiştirmem gerekiyor, vakit boşa geçiyor... Kurbanlık koyun gibi bir saate, bir ekrandaki mavi yazılara bakıp duruyorum. Neymiş? Cortana yükleyecekmiş, Edge kuracakmış. Evladım bana sordun mu, sen bunları kullanacak mısın diye? Cık-cık...

Neyse, bir ömür gibi gelen bir sürenin ardından nihayet güncelleme sona erdi. Ben de hemen çeviri dosyamı açtım. Derken çat! Mavi ekran vermesin mi laptop? Verdi vallahi... Küt diye çöküverdi, kapandı gitti her şey. Alelacele bir daha açtım, hemen Word'e gireyim de kaydetmediğim çevirileri kurtarayım dedim. Ama çat! Bir daha mavi ekran verdi. Sonra bir daha, bir daha... Nihayet bilgisayarı açabildiğimde ne kurtarma dosyası kalmıştı ne bir şey. Gitti yaptığım son çevirilerin hepsi. Üstelik son 50 sayfadaydım.

Ne yapsam ne etsem derken önce son yüklenen güncelleştirmelerin hepsini kaldırdım. Ama fayda etmedi; mavi ekranın amansız saldırısına uğradım yine. Ben de el mi yaman, bey mi yaman diyerek bu sefer de sistem geri yükleme yaptım; laptopu daha önce düzgün çalıştığı bir tarihe aldım. El yaman, dedi laptop pişkin pişkin sırıtarak ve hepten sapıttı. 

Önce fan gitti. Sustu, çalışmaz oldu. "Fanla Windows'un ne alakası var yahu?" diye hönkürdüm kibarca. Fan olmadan olmaz; benim laptop zaten aşırı sıcakkanlı, durmadan ısınıyor. Devreler yanar mazallah. Dur dedim, internetten bir bakayım çözümüne. Bu sefer de internet kesilmesin mi?! Hem de ne kesilmek; 48 SAAT boyunca düzelmedi! Belediye kazı çalışması yaparken Kablonet'in fiber hattını koparmış, bir türlü onaramadılar. Evde ne internet kaldı ne de televizyon. E, laptopu da açamıyorum. Mobil internetten bakayım, cep telefonunu modem olarak kullanayım dedim. Bu sefer de Vodafone arıza verdi. Gel de kafayı yeme...

Neyse efendim, 48 saatin sonunda nihayet (!) arıza giderildi. Ben de hemen fan sorununu araştırmaya başladım. Benim laptopta bir tuş var, basınca fanı turboya alıyor. Ekstra soğutma yapıyor güya ama ekstra gürültüden başka bir işe yaradığını görmedim daha. Ona basın, bakalım çalışıyor mu demiş çözüm merkezi. Bastım... Aaa, çalışmıyor?! E o zaman sürücüde sorun var, sitemizden indirip kurun demişler. İndirdim, yüklemeye çalıştım ama ı-ıh, bana mısın demiyor hain domdom. 

O zaman falanca programı ve sürücüleri toptan kaldırın, baştan kurun demiş çözüm merkezi. Ben de öyle yaptım, sürücüyü bir daha yükledim, laptopu baştan başlattım ve voila! Fan çalıştı! Ama bu sefer de ses gitti! Ne müzik dosyaları açılıyor ne videolarda ses var. Çıt yok çıt! Tabii fanın uğultusu dışında... 

Sinirden bacağımı kemirerek yine çözüm merkezinin yolunu tuttum. Ses sürücüsünü indirip yükleyin demişler bu sefer de. İndirdim, olmadı tabii. YİNE o programı ve sürücüleri toptan silip hepsini baştan yüklememi istiyor. Sildim, çalıştırdım, bu sefer de MOUSE gitti. Hem de dokunmatik mouse'la beraber.

İşte o anda elime balyozu aldım... demek isterdim ama yapmadım tabii öyle bir şey. Laptoplar olmuş 20.000 lira. Öküz alınır o parayla olm, öküz! Bu sefer de oturdum, mouse çalışmadığı için klavyenin ok tuşları, Tab tuşu, Windows tuşu, DOS komut istemi falan filan derken uğraşa uğraşa, 90'lardaki QBasic ve MS-DOS günlerimden kalma mağara tekniklerimle bir şekilde yine kaldırdım bütün sürücüleri. Bu sefer fan, ses kartı ve dokunmatik mouse sürücülerinin hepsini birden indirdim. Yükledim veee... OLDU!

Oldu ama saat de gece 3 oldu... Bu sefer de ben mavi ekran verdim tabii; vurdum kafayı yattım. Gitti iki gün boşu boşuna :( 

1 Ekim 2020 Perşembe

Sen bilmezsin, ben bilirim!

Bundan sonraki çevirimde sırf inat olsun diye MS Word'ün altını mavi mavi çizip "O yabancı bir kelime, bunu kullan!" diye direttiği şeyleri yazacağım.

* Motivasyon değil, isteklendirme! - "Bu durum onlar için bir isteklendirme kaynağıydı."

* Anektot değil, hikâyecik! - "Kitaptaki bütün hikâyecikler en az iki kişi tarafından doğrulandı."

* Konsept değil, kavram! - "Sanatçılar kavram çizimlerini hazırlamaya başladı."

* Logo değil, ayırmaç! - "Böylece markalarını tanıtacak, güzel bir ayırmaç tasarlamayı başardı."

* Efekt değil, sesleme! - "Görsel sesleme ekibi işe koyuldu."

* Nüans değil, çalar! - "Sıra ince çalarları ayarlamaya geldi."

* Klip değil, görümsetme! - "Bir dizi kısa görümsetmeyle kahramanlarını tanıttılar."

Hmpf... 😑😑😑