22 Şubat 2019 Cuma

Yeni Çeviri: Kara Prizma - Brent Weeks

Editörüme, "Yetti artık bilimkurgu çevirdiğim! Fantastik yok mu fantastik?" diye çemkirmem sonucunda masama gökten güm! diye düşen ve "Allah belamı verdi" dedirtecek bir kalınlığa, 728 sayfaya sahip bir epik fantazya romanı Kara Prizma... Ve kendisi bugün itibariyle raflardaki yerini alarak Türk okurlarla buluştu.

Brent Weeks ülkemizde çok tanınmasa da yurt dışında hayli popüler bir yazar. Bu kitabında da Brandon Sanderson'ın izinden giderek tamamen özgün bir dünya ve orijinal bir büyü sistemi yaratmış. Kara Prizma'da büyü ışığın tayfları kullanılarak yapılıyor ve her rengin farklı farklı özellikleri, farklı farklı güçleri var. Herkes her rengi kullanamıyor. Hepsini kullanabilense sadece tek bir kişi var: Prizma, yani kitabımızın kahramanı.

Yazar her renk için ayrı ayrı kurallar ve özellikler tasarlamış. Sonra da bunları kitabın arkasında detaylı ekler olarak açıklamış. Bunun yanı sıra her karakterin bir geçmişinin olması ve yıllar önce yaşanan büyük bir savaşta kiminin müttefik kiminin düşman olması ancak kitapta geçen olaylarda, yıllar sonra tekrar karşılaşmaları onlara derinlik katıyor.

Kitap üç karakterin bakış açısından anlatılıyor. Bu diyarlardaki en büyük ışıktar (ışık kullanıcısı) olan Prizma Gavin Guile; yetenekli bir Kara Muhafız olan Karris Beyazmeşe ve öksüz Kip. Gavin'in bölümlerini çok sevdim, Karris'in bölümlerinde kararsız kaldım, Kip'e ise bol bol sövdüm :)

Aslında bu kitabı çevireli bayağı oldu; 2017 yılında, yaklaşık beş aylık bir süreç içerisinde çevirmiştim. Ama çok kalın olduğundan editörlük ve düzelti süreci de uzun sürdü elbette. Romanı önceki çevirimde olduğu gibi sevgili Setenay Karaçay yayına hazırladı ve birkaç yanlışımı ve eksiğimi düzelterek en kocamanından şükranlarımı kazandı. Editörlüğünüyse sevgili Emre Aygün yaptı.

Işıkyaratan Serisi toplamda beş kitaptan oluşuyor. Yurt dışında şimdilik ilk dördü yayınlanmış, beşincinin de bu sene çıkması bekleniyor. İnşallah keyifle okursunuz ve geri kalan kitapları da çevirmek kısmet olur...

0 comments: