Bir yaz günü… Şirket müdürümüzle alış-verişe çıkmıştık. Firmaya bir cep telefonu almamız gerekiyordu. O alış-verişi yapacak ben de arabayı kollayacaktım. Çankaya’nın işlek caddesi üzerinde bir telefon bayi bulup önüne yanaştık. Müdür hemen inip mağazaya girdi, ben de sıcağın altında beklemeye başladım.
Derken oldukça ihtiyar bir teyze yanaştı arabaya. Yaşlılıktan beli bükülmüş, teni buruşmuş, saçları bembeyaz olmuştu. Elinde de bir poşet dolusu kâğıt mendil paketi vardı.
“Selpak ister misin oğlum?” dedi.
“Hayır teyzecim, sağ ol.” dedim.
“NE?” diye bağırdı kadın, aşırı derecede yüksek bir sesle. Onun bağırmasıyla benim koltuğumda sıçramam bir oldu. Kadının içine Pavarotti falan kaçmıştı sanki. “Ne oluyoruz yahu?” dedim kendi kendime.
“Alacak mısın?” diye sordu kadın tekrardan, paketi burnumun dibine sokarak.
“Hayır, istemiyorum.”
“NE?” dedi yine, yüksek sesle. Anlaşılan kulakları ağır işitiyordu. Paketi ise hâlâ burnuma sokmaktaydı.
“İstemiyorum!” dedim, biraz daha yüksek sesle. Bu kez başımı olumsuz anlamda sallamayı da ihmal etmedim.
Kadın durdu, bana şöyle baktı sonra da başladı yalvarmaya, dualar etmeye. Halim şöyle, böyle. Tek istediğim bir ekmek parası… Bu seferde acıdım kadına.
“Tamam teyze, alayım bir tane.” dedim.
“NE?” diye bağırdı yine.
“Bir tane alacağım!” dedim tekrardan.
“NE?”
“Ver bir tane, ver!”
“NE?”
“Dedim ki…”
“Aman be! Almazsan alma!” dedi sonunda, elini sinirle sallayarak.
“Yahu alacağım, versene bir tane!”
“Almazsan alma!” dedi tekrardan ve yürüyerek uzaklaştı.
Bense arkasından bağırıyordum hâlâ; “Ya teyze! Versene selpağımı ya!”
Ama nerde teyzede o kulak…
7 comments:
Tatlı ınsan
asıl ben ozur dılerım bı suredır zıyaret edemedıgım ıcın
ama nedenım ıslerım
yanı zorunluk uzaklık
bı ara butun oykulerını okuycam
cunku eskılerınden bılıyorum hepsı bırbırıden guzel
cok tsk ederım yanımda oldugun ıcınde
Icten sevgılerımle :)
hahahahah
parasıyla değil mi ya ver artık şu mendili ....
@ Öykü: Estağfurullah efendim, ne demek? :) Sen iyi ol, moralin yerinde olsun gerisi önemli değil. Asıl ben teşekkür ederim. Kocaman kocaman sevgiler :)
@ Pabuç: Vermedi gitti valla :) O kadar da bağırdım arkasından. Bir kağıt mendil için bu kadar yalvaracaksın deseler hayatta inanmazdım :) Sevgiler...
NEEEE Akbanka mı gidiyorsun? BEN DE AKBANKA GİDİYORSUN SANMIŞTIM....
Böyle bir reklam vardı ona dönmüş sizinki de....:)
Sevgiler
Hahaha :) Evet, doğru söylüyorsunuz. Aynı oradaki yaşlı amcalar gibi olduk. Hmm... Teyze yaşlı, orası tamam ama ben de mi öyleyim acaba? :P Hoş geldiniz ve yorum için teşekkürler.
MİT hiç de böylesini duymamıştım.çok güldüm.Allah iyiliğini versin :)))
Vallahi ben de hiç böylesini görmemiştim arkadaşım :) Güldürebildiysem ne mutlu bana.
Yorum Gönder