27 Nisan 2018 Cuma

İkinci Baskı!


Cthulhu mitosu ile Titanik faciasını harmanladığım kısa romanım "Geçmişin Gölgesi Geleceğin Laneti" (Bkz. Bir kitaba neden uzun isim vermemeliyiz) ikinci baskısını yapmış. 

Başta emekleri için sevgili editörüm Aşkın Güngör olmak üzere okuyan herkese ve bugüne kadar tek kuruş telif ödemeyen yayınevime teşekkürler 😄

19 Nisan 2018 Perşembe

Kitapkolik...


Kitap alıp alıp okumamanın zararları... 

Uzun zamandır merak ettiğim bir romanı Kitapyurdu'ndan sipariş etmek üzereydim az önce. Sonra dur dedim, bir bakayım kitaplığımda var mı... Aradım taradım, tam yok galiba derken çıktı karşıma. Ama bir de ne göreyim? İki tane var! Üstelik ikisini de altlı üstlü koymuşum kitaplığa ve bundan haberim bile yok 😅 

Bir kısmını okumaya başlasam iyi olacak gaaalibaaaaaağğğ...

11 Nisan 2018 Çarşamba

Gece yarısı editör tırlatması...

Babür İmparatorluğu'yla ilgili şu malum tarihi romanın düzeltisine devam ediyorum. Az önce geldiğim bölümde "Mangligh boyunun beyi İbrahim Saru" (Ibrahim Saru, the leader of the Mangligh clan) diye bir adamdan söz ediliyor. Çevirmen "Mangligh" adını olduğu gibi bırakmış. Tabii benim gene kaşıntım tuttu. "Adamın adı İbrahim, halk Müslüman, boyun adı Mangligh, he mi? Olur mu len öyle şey?!" diyerek başladım araştırmaya.
Geçen seferden tecrübeli olduğum için bu sefer direkt Babürname'ye baktım ve "Manglıg ilinden İbrahim Saru" şeklinde çevrildiğini gördüm. Özbekistan'da Manglıg diye bir il var mı peki? Tabii ki yok... Hatta tarihi hiçbir kaynakta "Manglıg" diye bir yer yok. Yani yanlış çevrilmiş.
Bunun üzerine İngilizce Babürname'yi açtım. İyice arayıp taradıktan sonra denk gelen bölümü buldum ve orada da "Mingligh halkından İbrahim Saru," (Ibrahim Saru is of the Mingligh people) çevirisiyle karşılaştım. Mangligh oldu size Mingligh. E iyi de Çin'de ya da Hindistan'da değiliz. Özbekistan'ın göbeğinde, Semerkant ve Fergana civarındayız. Mingligh diye boy ismi mi olurmuş? Olmaz! Zaten aramalarda da öyle bir halk çıkmıyor kesinlikle.
Bu sefer de mingligh kelimesini araştırmaya başladım. Derken Cengiz Han'ın ordu düzenlerine verdiği isimlerle ilgili akademik bir makaleyle karşılaştım:
Tuman-begi (10,000 soldiers) 
Yuz-atlik (Centurion of horse)
Mingligh (1000 soldiers)
"Tuman-begi" bariz bir şekilde Tümen Beyi, ya da bizdeki Tümen Komutanı, yani 10.000 kişiye komuta eden subay. Yüz atlık ile ne kastedildiği de belli. O zaman Mingligh de Binbaşı, ya da eski adıyla Bin Beyi oluyor... mu acabaaa? 
İşi sağlama alıp Babürname'nin orijinal dilinde (orijinal dili, dikkatinizi çekerim) yazılmış metinlere de baktım. Ve şöyle bir cümle buldum:
"...tört-beš ming kišini šabīxūnğa yibärdük."
Aradaki "ming" kelimesine dikkat. Türkçesi:
"... dört-beş bin adamı gece baskınına gönderdik."
Ming = Bin
Mingligh = Binbaşı / Bin Beyi

Peki bu ne demek? Kitabın İngiliz yazarı Alex Rutherford, "mingligh" kelimesini yanlış anlamış ve bir boy olduğunu farz etmiş. Hatta Babürname'yi İngilizceye çeviren diğer kişi de aynı hatayı yapmış. Yaaaniiiiiiiiiiii... çevirmenin hatalarını geçtim, artık yazarın yanlışlarını da düzeltiyorum!!!! Nirvana'ya ulaştım!!!!! Nerede benim bir sıkımlık diş macunum???? 
Ben yatmaya gidiyorum... 

3 Nisan 2018 Salı

Bir Editörün (Hazin) Günlüğü



Babür İmparatorluğu’yla ilgili bir romanı düzeltme maceram, yirminci gün:

* Sabah erkenden kalk. Hırs yap. “Bugün en az 20 sayfa düzelteceğim! Bitecek o kitap!”

* Bilgisayarı aç, hevesle çalışmaya başla. İlk cümle hatalı, düzelt. İkinci cümle hatalı, düzelt. Üçüncü cümle hatalı, düzelt. Dördüncü cümle…

* Özel bir isme denk gel: “Chakraks.” Savaşçı bir Özbek kavmi. Hmmm… Çevirmen nasıl çevirmiş diye bak: “Şakraklar.”

* İçine kurt düşür. “Şakraklar doğru mu acaba yav? Tarihte böyle bir kavim var mıymış ki? Çakraklar olmasın o?”

* Kavimle ilgili kitapta geçen diğer detayları kontrol et. Savaşçı, acımasız, hain, dönek… Şakrak? Eli kanlı savaşçılar için fazla “şen şakrak” bir isim olmasından kıllan.

* Google’ı aç, Şakraklar adını arat. Karşına çıkan şen şakrak resim ve haberlere bakakal.

* Çakraklar olarak bir daha şansını dene. Bir sürü reiki ve yoga sitesiyle karşılaş. “Çakralar mı demek istediniz?”

* Çakrakları tırnak içinde yaz, Google’ın arama üçkâğıtlarına başvur. Bu sefer de çakra yerine yanlışlıkla çakrak yazan reiki ve yoga siteleriyle karşılaş. Kudur…

* Saatlerce ara ama bir şey bulama. Öğlene doğru Mehmet Berk Yaltırık’a (tarihçi ve yazar) mesaj at. Durumu anlatıp kibarca (salya sümük) yalvar.

* Gelen cevap: “Araştırmalarımda böyle bir boya hiç denk gelmedim. Jigrak adı verilmiş, orijinal ismi bu. Ama Türkçe bir karşılıklarını bulamadım. En olmadı Çakraklar dersin, dipnot olarak belirtirsin.”

* Teşekkür et. Şakrakları şen şakrak bir biçimde Çakraklar olarak değiştirmeye hazırlan.

* Rahat edeme. Huzursuz ol. İçine sinmesin. Bulmak için inat et. Babürname’nin İngilizcesini ara, bul, indir. “Jigrak” kelimesinin geçtiği bölümü bul. Şimdi de Babürname’nin Türkçesini ara, bul, indir. Jigrak’ın karşılığına bak: Çegrekler. ÇEGREKLER! Yihhuu!

* Mutluluk dansı et!

* Dansın tam ortasında saate bakakal. Akşam olmuş! Bütün günün tek bir kelimeyi araştırarak geçmiş. Peki kaç sayfa düzeltmişsin? Dört… DÖRT!!!

* Ağla….