18 Mart 2010 Perşembe

Sil dürçmesi! (Dil sürçmesi)

Son zamanlarda dil sürçmelerim acayip derecede arttı. Nedendir bilmem hemen hemen her diyalogda bir gaf yapar oldum. Örneğin geçen gün işyerinde otururken telefon çaldı. Açtım, yaşlı bir amca çıktı. Meğer yanlış numaraymış. Adam mahcup bir şekilde “Özür dilerim evladım.” dedi. Ben de "Önemli değil" diyeceğime yanlışlıkla “Asıl ben özür dilerim amcacım.” demez miyim?
  • Dün akşam ofiste çalışırken kapı açıldı ve müdürün eşi içeri girdi. “Merhabaaa!” dedi sevecen bir sesle. Benim verdiğim cevapsa evlere şenlikti; “Hoş bulduuuum!”
  • Forum Bornova’yı duymuşsunuzdur. İzmir’de bulunan bayağı büyük ve lüks bir alış-veriş merkezi. Daha hiç gitmişliğim yok bu arada… Her neyse, ben oranın ismini her nedense hep yanlış telaffuz ediyorum. Sürekli Borum Fornova diyorum.
  • Bir pazar günü yolda yürürken eskiden beri tanıdığım ve oldukça samimi olduğum bir ağabeyimle karşılaştım. Adam beni görünce gülümsedi, gelip elimi sıktı ve halimi hatırımı sordu. Ben de ona cevap vereceğim derken yanlışlıkla şöyle dedim; “İyiydim abi, sen nassan?”
  • Yine iş yerinden bir anı… Bir paket teslim etmek için kargoya gitmiştim. Müdür “Kargo ücretini mutlaka biz ödeyelim, karşı tarafa ayıp olmasın.” diye tembihlemişti ben çıkarken. Elimdeki dosyayı görevli bayana teslim edip beklemeye başladım. Kadın bir taraftan bilgisayarının tuşlarını takırdatarak kayıt işlemini yaparken bir taraftan da “Karşı ödemeli mi?” diye sordu. “Hayır, biz ödemeli!” dedim panikle. Kadın bana şöyle bir baktı sonra da kahkahalarla gülmeye başladı. “Ay, sinirim bozuldu kusura bakmayın.” dedi gülmekten yaşaran gözlerle. Hem özür diliyor hem de kıkır kıkır gülüyordu, en sonunda işlemi yanındaki arkadaşına devredip ofisin arka taraflarına kaçtı. Ben çıkarken hâlâ gülüyordu.

Ama bu dil sürçme özelliğinin genetik olduğuna karar verdim ben. Kardeşlerim de öyle çünkü. Mesela erkek kardeşim bu konuda tam bir uzman. “Düşme koşarsın!” ve “Abara kenare! (araba geliyor kenara kaçın demek istiyor) kardeşimin geniş yelpazesinden bazı seçmeler. Kız kardeşim de ondan az değildir hani; “Zeki Akpınar – Metin Akdurak” isimli iki sinema sanatçısı türetmesi, Denizaltındaki yirmi bin fersahtan “Yeraltındaki bilmem kaç tane bir şey” diye bahsetmesi de onun incilerinden bir demet olarak kayıtlara geçsin efendim. (Kendini rezil ettiği yetmiyormuş gibi işin içine bir de ailesini karıştıran yazar örneği)

Soruyorum size, ne olacak bizim bu halimiz?

14 comments:

đerkenαя dedi ki...

Merhabalar..
Oluyor böyle şeyler ama sizinki baya çokmuş , çok güldüm sayenizde :)))

Özellikle çalışma hayatında(ofis ortamından bahsediyorum) gelenle gidenle yapılan muhabbetlerin çoğu aynı olunca biryerden sonra beyin otomatiğe bağlıyor sanırım :))
Saçmalayabiliyoruz.

Sevgiyle kalın..

Elif Kararlı dedi ki...

SEvgili blog sahibi,
şimdi yazınızı okudum, yorum da yazmaya karar verdim ama bi korkum var...! Ben bundan önceki yazılarınıza benzer bi yorum yazarak sizi de sıkmaktan endişe duyuyorum...''Aman efendim ne hoş yazı , yine çok güldüm bi insan hayatında ki tebessümleri böylemi kaleme alır, bu kadar mı hoş anlatır anılarını..v.b''gibi şeyler... anladınız beni işte ben bunları yazıp sizi sıkmaktansa hiç bişey (!) yazmadan bloğunuzdan çıkıp gideyim en iyisi ...

Zaten gereken (ki benim bundan önceki yazılarınıza yaptığım yorum benzerlerini)diğer arkadaşlar yazacaktırlar..

Her daim sağlıkla ve huzurla ve ve ve tebessümle kalınız efendim...

Sihirlitorba dedi ki...

güldürdün beni yine...çok da iyi yaptın...ihtiyacım vardı buna...sen çok yaşa emi :)))

ramazan dedi ki...

Benzerlerine çok rastlıyoruz.sempatik de oluyor aslında.Metin Akpınar çok kullanır,skeçlerinde.O'nun adı geçince hatırladım.
Bir de ben anlatmak isterim;
Eşim uykudan kalktıktan sonra rüyasını anlatıyor.Rüyanın bir yerinde arabada yolculuk yaparken şoför çok hızlı araba kullanıyormuş"gastı baza,gastı baza"(bastı gaza,demek istiyor)demesin mi.Biz rüyayı unutup gülme krizine girdik tabii..

öykü dedi ki...

okurken:))
aklıma bısey geldı

Turkceyı gercekten duzgun kullanan ınsanlardan bırısıyım.. cevremde bu yuzden takdır de gordugum cok oldu( mahcubıyet )
:))

Ama
ama....
ben oyle bısey yaptım kı
bundan bı ay once
kendım bıle ınanamıyorum
benım dılımde olmayan bı kelıme
bı anda agzımdan cıktı
bu ben mıyım oldum
ortamdakıler yuzume saskın saskın baktı
ve sonra
hepımız bırlıkte kahkahalara bogulduk

soyledıgım sey su
bu sızce duzgun gorunuyor mu ?dıye soruldu

ben de
evet görukuyor !
dedım:)
allahım yazarken bıle guluyorum
hayatımda kullanmadıgım bı kelımedır
nedır?
Turkce de gercekten boyle bı kelıme var mıdır?
bılmıyorum
ama belkı tv de belkı bska bı sekılde
kulagımın bı kosesınde kalmıs
o gunden sonra bana cok takıldılar
gorukuyo mu oyku
:)

Bunu yazıcam:)
hay Allah hala guluyorum

mit dedi ki...

@ derkenar: Size de merhabalar... Evet çoktur böyle gaflarım maalesef :) Daha aklıma gelmediği için yazamadığım bir sürü var bunun gibi, inanır mısınız bilmem? Sevgiler...

@ DBP: Sevgili blog arkadaşım. Daha önceki benzer yorumlarına da aynı cevabı yazmıştım yine aynı cevabı yazıyorum. Güldüğünü ve beğendiğini yazdığında mutlu oluyorum ve seviniyorum senin adına. Senin yorumların beni sıkmaktan ziyade yüzüme bir tebessüm yerleştiriyor. Yani uzun lafın kısası böyle şeyler söyleyerek benden kolay kolay kurtulamazsın :) Aynı olsalar bile yorumlarını her zaman görmek benim için mutluluktur. Sevgiler...

@ Sihirli Sepet: Sen de çok yaşa arkadaşım. Her zaman gülümsemen dileklerimle ;)

@ Ramazan: Sizin hatıranız da çok güzelmiş Ramazan bey, çok güldüm gerçekten de :) Eşinize selamlar, saygılar...

@ öykü: Bak buna ben de çok güldüm işte. Görünüşe göre herkesin benzer anıları var. Yoksa görüküşe göre mi demeliydim? :)

Mediasaur dedi ki...

Yalnız olmadığımı görmem zaten yeterince güzelken -özellikle yazının sonlarına doğru- karnım ve çenem ağrıyacak kadar gülmem tuzu biberi oldu. Çok iyi geldi, ellerinize sağlık...

mit dedi ki...

Teşekkürler :) Gülmenize ve beğenmenize sevindim. Yorumunuz için çok sağolun.

b'locked dedi ki...

bende bunun binlercesi var
çok yoğun düşündüğümüz zamanlara denk geliyor büyük ihtimalle bunlar
ben de kardeşin gibi iki oyuncu türetmiştim
metin alasya zekin akpınar diye :)

mit dedi ki...

O da güzel :) Çok yoğun düşündüğümüz zamanlar oluyor demek? Hmmmm... Bu kadar düşünceli bir insan olduğumu bilmiyordum doğrusu :)

Vakit ayırıp okuduğunuz için ve değerli yorumunuz için teşekkürler.

Adsız dedi ki...

Mitcim çoook harika yazıorsun.anıların müthiş.bak ben senin gibi yazamıorum.uzun uzun olmuyor.:) anılarım az ondan heralde.ya da hatırlamıorum:) sebgilerimle:):):):)

mit dedi ki...

Sağol arkadaşım :) İstesen sen de yazarsın, biliyorum. Sen de o yetenek var arkadaşım. Sebgiler :)

Hazal dedi ki...

Erkek kardeşinizi tebrik ediyorum. "Abara kenare" ile bir Tolkien olmuş :). Resmen kendi dilini yaratmış :). En çok onunkini sevdim!

Müdürün eşi "ayol nyei dalga geçiyor bu adamla benle?!" demedi mi? O işten nasıl paçayı kurtardınız pek meraklandım doğrusu.

Hepsi çok güzeldi. Gerçekten çok renkli bir aileniz var kıskandım doğrusu :)

mit dedi ki...

Müdürün eşi esnada kahkaha krizine girdiği için paçayı sıyırmak kolay oldu :)

Hiç kıskanma, herkesin ailesi renkli ve özeldir. Önemli olan bakmayı bilmek ;)