26 Temmuz 2017 Çarşamba

Yeni “Kız Tavlama” Yöntemim

Dün doğum günümdü. Yaş oldu artık 37. Tohuma kaçma ve turşusu kurulma evresine iyice girdim anlayacağınız. Bu yaşa gelip de hâlâ bekar olunca yaş günü tebriklerini yarısı da “Evlen artık!” mesajlarıyla doluydu. 40’a doğru yaklaştıkça mahalle baskısı über bir noktaya geliyormuş, gönülsüz bilimsel deneyimden bu sonucu çıkardım. Çınlayan kulaklarla…

Neyse efendim, sosyal medya ve internet aracılığıyla değil de eski usul, telefonla arayıp kutlayanlar arasında uzun zamandır tanıdığım, çok sevdiğim, kardeşim gibi gördüğüm Fatma da vardı. Kendisi sürekli çok sıradan bir hayatı olduğunu iddia etse de ne zaman konuşsak ya başka bir şehirde, ya başka bir kıtada ya da yepyeni bir etkinliğin kursunda oluyor. Bu sefer de memleketindeydi meselaaa…

Konuşmanın ortasında geçenlerde bana musallat olan, üç gün boyunca bahçemizden gitmeyen ve en sonunda bir kafese koyup eve getirmek zorunda kaldığım kanarya ötmeye başladı.

Fatma: Aaa? O kanaryayı eve mi götürdün?
Ben: Evet. Mecbur kaldım biraz. Gitmiyor bir türlü! Ne zaman balkona çıksam masanın üstünde oturuyordu.
Fatma: Sıcaktan bayılan kuş, değil mi bu? Hani hortumla su vermiştin?
Ben: Evet, ta kendisi. Önce serçe sanmıştım aslında. Görsen… kapkahverengi bir şey. Hayatta kanarya demezsin. Ama bir ötüşü var, sorma gitsin. Üç gün kediler yemesin diye peşinde koştum, sonunda da bir kafese koymak zorunda kaldım.
Fatma: Ee? Yadırgamadı mı kafesini?
Ben: Yoo… İlk gün akşama kadar uyudu. İkinci gün de şakımaya başladı.
Fatma: Adı ne?
Ben: Maşuk.
Fatma: Oooo… O zaman bu kuş sana kur yapıyor abi.
Ben: Neden o?
Fatma: E baksana. Seni görünce ötüyor, yanından hiç ayrılmıyor. Minnettar kalmış sana abi.
Ben: Hmmm… Yani diyorsun ki ben buna hortumla su verdim diye beni sevdi, öyle mi?
Fatma: Evet. Kesin dişi bu kuş.
Ben: Eh, o zaman tanıştığım bir sonraki güzel kıza hortumla su vereyim. Bakalım ne olacak.
Fatma: …………
Ben: Niye susuyorsun yav? Bugüne dek her yöntemi denedim, başarısız oldum. Bir de bunu deneyeyim, ne var?
Fatma: (Kahkahalarla) Ay abi…

2 comments:

Berre dedi ki...

Hahaha, ilahi abi! Acaba yazının başına 'uzman olmayan kişiler tarafından evde denenmesi son derece tehlikeli ve yasaktır' diye bir not mu düşseydin? Maazallah yeni bir akım başlatırsın ve ben de ülkede hortumla ıslatılan hemcinslerim olmasına katkıda bulunmak istediğimden emin değilim xD

Maşuk'a selamlar, beni çekemiyor ama olsun :P

mit dedi ki...

Hahaha! Hay Allah... Öyle bir ibare iyi olabilirmiş cidden ama artık çok geç! Artık ıslatılınca ya da ıslatılanlar tarafından sevgi dolu cümleler eşliğinde yedi düvel kovalanınca haber edersin :))

Maşuk selamını almadı, Çılgın öpüyormuş :)