28 Temmuz 2009 Salı

Doğumgünümden enstantaneler

Bazılarınızın bildiği üzere geçtiğimiz Cumartesi yani ayın 25’i, nevi şahsına münhasır olan bu zati muhteremin doğumgünüydü. (O ben oluyorum bu arada…) Ben 30’uma merdiven dayamış olmaktan dolayı ne kadar bedbaht isem çevremdekilerde bugünü kutlamak için o kadar hevesliydi. Allah’tan pastanın üzerinde tek mum vardı da pasta bıçağının keskinliğini bileklerim üzerinde denemek zorunda kalmadım. Her neyse, sonuçta ailem ve sevdiklerimle beraber geçirdiğim oldukça keyifli bir hafta sonu yaşadım. Aldığım bu keyfin hediyelerimin sayısıyla doğru orantılı olduğunu söyleyenlere kulak asmayınız efendim. Tamam, hediyelerin hepsini kategorilerine göre ayırmış olabilirim ama… Maddi değerlerine göre sıraya da dizmiş olabilirim ama… Öhöm, neyse… Doğumgünüm vesilesi ile o gün yaşadığım birkaç komik anı sizinle paylaşmak istedim. Bundandır bu yazıya başlama sebebim.

* Geçen seneki doğumgünümde, sevgili annem bana işyerinde giyebilmem için oldukça şık bir gömlek ve ona uyumlu bir kravat hediye etmişti. Benim de huyumdur, hediye aldığımda üzerinde fiyatı yazıyor mu diye mahsustan bakarım. Maksat karşımdakini güldürmek… Fakat her nasıl olduysa o sene annem hediyelerin üzerlerindeki fiyat etiketlerini çıkartmayı unutmuş. Ben de şaka yapıyorum derken fiyatlarını gördüm yanlışlıkla. O zaman bu işe çok sinirlenmişti kadıncağız. Neyse… İşte bu yüzden bu sene iyice hazırlık yapmış ve bu yıl için aldığı spor gömleğin üzerinde ne kadar etiket vs. varsa hepsini özenle (belki de bir parça hırsla) yırtmış. Doğumgünümden bir hafta kadar önce gömleği bana verirken “Hiç boşuna heveslenme. Bu sefer iyice kontrol ettim.” dedi yüzünde geniş bir gülümseme ile. Gömleği elime aldığımda gerçekten de tüm etiketlerin ucunun yırtık olduğunu fark ettim. Sonra gözüme gömleğin kenarına yapışmış küçük, yeşil bir şey çarpıverdi. Merakla alıp “Bu da neymiş? 17,50… Hmmm…” nidalarıyla incelerken annemin yüzünde dona kalan sırıtmayı gördüğümde, elimdekinin annemin yırttığı ama bir şekilde gömleğin kenarına yapışmayı başarmış fiyat etiketi olduğunu anladım. Kahkahayı patlatmam uzun sürmedi elbette.

* Sabahleyin işyerinde haldır haldır çalışırken cep telefonuma ardı ardına üç kısa mesaj birden geldi. Bunun üzerine karşımda oturan iş arkadaşım Gülsüm “Vay be! İnsanın doğumgünü olması böyle bir şey herhalde. Baksana ne kadar çok sevilen bir insansın.” dedi. Ben de “Kahretsin, öyleyimdir.” diyerek havalı bir kahkaha eşliğinde telefonumu elime aldım. Bir de ne göreyim? Mesaj gönderenler Akbank, Garanti Bankası ve Turkcell…

* Öğleden sonra işten çıkıp hızla eve yöneldim. Niyetim çabucak bir-iki şey atıştırıp arkadaşlarla buluşmaktı. Onlarla akşamüzeri buluşmalıydım ki akşam ailece yapılacak kutlamada başköşedeki yerimi alabileyim. O günde iş icabı babamın cep telefonu bendeydi. Tam hazırlıklarımı yaparken birden mesaj geldi. “Kredi kartınızla bilmem kaç liralık alış-veriş yapılmıştır.” Ben mesajı okurken evin kapısı bir tıkırdama ile açıldı ve annemle babam eve giriş yaptılar. Kısa bir selamlaşmanın ardından cafcaflı bir paket çıktı ortaya ve “Bak sana ne aldık. Bil bakalım ne…” dediler gülümseyerek. Tabi ben, yüzümde muzip bir sırıtış ile paketi aldım elime. “Ayakkabı” dedim, her halinden bir ayakkabı kutusu olduğu anlaşılıyordu çünkü. Annem ve babamdan küçük bir “Aaa, bildi…” nidası yükseldi. Sonra, geçenlerde annemin spor ayakkabılarımın iyice eskidiğinden yakındığını hatırlayarak “Spor ayakkabı…” dedim yine paketi açmadan. Yine ufak bir “Aaa…” nidası. Ardından da yüzümde büyük bir sırıtışla kısa mesajda okuduğum tutarı söyleyerek “Şu kadar lira!” dedim yüksek sesle. Bu kez yükselen hayret nidası pek de küçük değildi. Yüzlerindeki ifade ise kesinlikle görülmeye değerdi.


Daha anlatılacak çok şey var ama bazı şeyler de aile içinde kalmalı, değil mi? 29'ncu yaşgünümü kutlayan kutlamayan herkese teşekkürler. Sizi tanımak, dostluğunuzu paylaşmak benim için büyük bir keyif. 29… Eh, kulağa o kadar da kötü gelmiyor sanırsam. En azından başındaki rakam hâlâ 2.

Şimdilik…

14 comments:

Pabuc dedi ki...

Etiketi üzerinde hediye gönderemedik ama etiketi çıkarılmış bi cümle yazalım doğum günün için bari:))
daha nice doğum günlerini sevdiklerinle geçir inşaallah ve hayırlı bir ömür geçir...Allaha layık kul ,peygambere layık ümmet ailene layık evlat ,vatana layık fert ol inşaallah...Sağlıkla kal...

mit dedi ki...

Amin. Aynı dualar senin için de geçerli. Çok çok teşekkür ederim.

Sinan dedi ki...

gecmis dogum gunun kutlu olsun ihsancim. ben kutlamayi unutan kisimda yer aliyorum. ozur dilerim.

mit dedi ki...

Estağfurullah Sinancım. Sorun değil. Sağolasın...

Loreathan dedi ki...

Welcome to the üçon club :D

mit dedi ki...

Teşekkürler adamım :) Ben daha 29,95'im ama :)

Loreathan dedi ki...

oooo iyi yaw daha varmış:D Biz üçon+1 olduk bile:D

mit dedi ki...

İzindeyim, merak etme :)

Adsız dedi ki...

mitcim doğum günün kutlu olsun.niceeee mutlu yıllar seninle ve sevdiklerinle olsun.seni çok seviyoruzz..bu güzel ve gülümseten yazın için de çok teşekkkürler.

mit dedi ki...

Çok çok teşekkür ederim sevgili kamikaze. Aynı güzel dilekleri ben de senin ve ailen için temenni ederim. Sevgiler...

Yeşim dedi ki...

Mutlu yılllaarrrrr ihsannn!

mit dedi ki...

Teşekkürler Yeşimmmm ;)

Serap dedi ki...

ihsoş harika yazı arkadaşım meslek seçimini tekrar düşün geç kalmış sayılmazsın daha 30 bile olmadın :)))
bu arada bıçağın keskinliğini bilekler üzerinde deneme kısmı çok iyidi:)) hehe ama sakın deneme ya da başkasının bileklerini kullan :))

mit dedi ki...

Sağol Serapçım. Mum sayısı 30 ve üzeri olsa bıçağı etrafımdaki bilimum kişiler üzerinde denemeye bile gidebilirdim :) Tekrar teşekkürler...