Her zaman gözümüzün önünde olduğu halde değerini pek bilemediğimiz, önemini ancak onu kaybettiğimizde anladığımız şeyler vardır, bilirsiniz. Buna pek çok sıradan örnek verilebilir fakat ben bugün çok daha farklı bir tanesine değineceğim; klozet kapağı… Tamam, belki her zaman “gözümüzün önünde” değil de daha çok başka yerlerimizle haşır neşir olan bir nesne olabilir ama bu onun yukarıda bahsettiğim nesneler arasına girmediği anlamına gelmez. Neden mi? Anlatayım efendim…
Geçtiğimiz ay, emektar klozet kapağımız senelerdir maruz kaldığı – ağır – çalışma şartlarına daha fazla dayanamayarak küçük bir “Çatırt!” sesi eşliğinde tam orta yerinden kırılıverdi. Klozet kapağının aslında ne kadar mühim bir şey olduğunu ilk olarak o gece fark ettik biz de. Ne demek istediğimi çok merak edenler kapağı komple kaldırıp deneme sürüşü yapabilirler. Burada detaya girmemem hepimiz açısından daha sağlıklı olur ne de olsa… Her neyse, gece boyu çektiğimiz zorlukların ardından ertesi gün ilk yaptığımız iş yeni bir klozet kapağı almak oldu tabii ki. Ama kapağı almakla sorunlar bitmiyormuş meğer. Bir de bu işin montajı var.
Tuvalet kapağı deyip geçmeyin, böylesine basit bir nesnenin montajı en karışık fizik problemlerini bile sollayabiliyor. Özellikle de paketi açtığınızda elinizde sadece birkaç parça vidamsı plastik, bir kapak ve yerinde yeller esen bir kullanım kılavuzu olduğunu düşündüğünüzde… Kullanım kılavuzu derken kapağı nasıl kullanacağımızı kastetmiyorum elbette. “Önce kapağı kaldırın, sonra kemerinizi çözün…” diye başlayan bir kılavuzu düşünemiyorum bile. Kastettiğim şey bu meret nasıl monte edilir, bu plastik parçalar nedir ne değildir bunu gösteren ufak bir yazı, bir kâğıt veya bunun gibi bir başka şey. Fakat onun yerine elimizde olan tek şey kutunun arkasında yazılı olan “Güle güle kullanın!” yazısıydı. Sizi bilmem ama tuvalette işimizi görürken kahkaha atmak pek âdetimiz olmadığından kutuyu bir yana fırlatmak zorunda kaldık. Ve ailecek tuvaletin etrafına çöküp fikir üretmeye başladık.
O dakikalar emektar tuvaletimiz için çok özel anlardı herhalde. Ne de olsa bugüne kadar bizi ilk defa o kadar yakından görmüş, hatta belki de yüzümüzle ilk kez müşerref olmuştu. Derken erkek kardeşim “Buldum galiba!” diyerek plastik parçaları eline aldı ve “Bunu şuradan sokalım, şu da oraya gelecek.” falan diyerek bize talimatlar vermeye başladı. Ardından annem bir ucundan erkek kardeşim de diğer ucundan tutarak vida gibi olan parçaları sıkıştırmaya başladılar. Sıkıştırdıkça sıkıştırdılar, sıkıştırdıkça sıkıştırdılar. Galiba oldu derken erkek kardeşim kapağı tutup açmaya çalıştı ve hop! Kapak komple elinde kaldı… Meğerse deminden beri vidaları boşa sıkıyorlarmış. İşte o anda kahkahayı patlattık. Artık yeni bir âdetimiz de vardı üstelik; tuvalette kahkaha atmak…
Neyse efendim, aman şöyleydi yok böyleydi derken zor da olsa kapağı yerine monte etmeyi başardık. Fakat ertesi gün bizi yeni bir sürpriz bekliyordu. Yeni aldığımız kapak da kırılmıştı! “Nasıl olur ya?” gibi hayret nidaları arasında kapağı aldığımız yere geri götürüp değiştirdik. İkincinin montajı daha kolaydı neyse ki, tecrübe edinmiştik ne de olsa. Ama bir gün sonra ikinci kapağın da kırılacağı hayatta aklımıza gelmezdi. 3 günde 3 kapak biraz fazla oluyordu ama! Ya biz çok kilo almıştık ya da kapaklarda bir sorun vardı.
Neyse ki yaptığımız küçük bir araştırma sayesinde sorunun kilomuzla değil gerçekten de kapaklarla alakalı olduğunu öğrendik. Yoksa “Ühü! Bizim bir tarafımız kocamaaaan!” deyip ailecek komplekse girecektik (Tıkınmaya devam). Meğerse klozet kapakların eskisi gibi yapmıyorlarmış. Onun yerine atık plastikleri kullanıyorlarmış bazı uyanık imalatçılar. Öyle olunca da malzemesi zayıf olan kapak çabucak kırılıveriyormuş haliyle. Yani – bir tarafımızın – bu olayda suçu yokmuş! İyi, güzel de kardeşim şunu biraz sağlam yapsanız ne olur sanki? Tamam, klozet kapakları yapıları itibari ile – başımızın üzerinde – yeri olan şeyler değil ama bu kadar da uyduruk olması gerekmez, değil mi?
Onun için siz siz olun efendim, emektar klozet kapağınıza iyi bakın. Sevin, okşayın demiyorum elbette ama kırıldığı zaman başınıza geleceklerden de haberdar olun. Sonra bizim gibi komplekse girmeyin.
17 comments:
:)))Kahve eşliğinde:/ güzel bir aile anınızı da keyifle okudum hatta dinledim....Haklısın tabiki yokuluğunda farkettiğimiz neler var değil mi...Hayırlı pazarlar...Sevgiyle.
Öyle geçekten de.. Benim ki biraz abes bir örnek elbette, maksat bir tebessüm ettirebilmek. Böyle bir anıyı kahve eşliğinde okuman biraz ilginç olmuş :) Hayırlı pazarlar...
Tamamen tasadüf oldu:))Neyseki takıntılarım yok etkilemedi yani:)))
Aynı sorunu bizde yaşadık Sevgili Mit ve halen kırılmaya biz yenisini takmaya devam ediyoruz.Kahrolsun çin malı.
Benim içi deniz kabukları ve deniz yıldızlarıyla dolu sert bir klozet kapağım var, çok estetik görünüyor ve sert olduğu için dayanıklı. Sanırım koç-taş'dan almıştık. Tavsiye ederim =) plastiklerden kat kat daha iyi ^^
Ha ha.. ben de çay içiyorum, yazınızı gülümseyerek okurken.. Montajı tüketiciye ait eşyaların aile efradını hep beraber sinirlendirebilme, güldürebilme, birlik beraberlik duygusu yaşatabilme foksiyonları çok güçlü..Yazınız bana oğlumun yazı masasını kurmamızı hatırlattı. Masayı az daha çekiçle kırıyordum. Ama içindeki vidalardan arttırarak!!! kurmayı başardık.. İyi Pazarlar...U(YKSZ)
@ İçimden geldiği gibi: Aman demeyin öyle! Daha çok söküp takacağız desenize bu mereti :) Hakikaten de nedir bu Çin mallarından çektiğimiz? Yazık değil mi bize ve... ve... ve... Klozet kapağımıza? :)
@ Roselyn: Bu kapakları Koçtaş'tan almıştık zaten. Ama biz plastik olanları seçmiştik, orada hata yapmışız anlaşılan. Blog üzerinden tuvalet kapağı modeli tavsiyesi de aldım ya, ölsem de gam yemem herhalde :) Sevgiler...
@ Uykusuz//Uyurgezer: Afiyet olsun :) Bundan sonra bu tip yazılarımın başına uyarı koyayım bari :) O vidalar fazlalıktır zaten canım, siz sıkmayın canınızı :) Biz de bir keresinde bir avuç vida arttırarak dolap kurmuştuk :))) Hayırlı ve mutlu pazarlar.
:)) (yazı iiçindi)
Hayırlı bir hafta olsun senin için güzel insan...
Sağol arkadaşım, sana da hayırlı haftalar dilerim :)
Büyüyünce klozet kapakçısı olacak. :D Her eve lazım ne de olsa ayrıca bebek çok tatlı. :D
Di mi? :) O bebek yerine başka bir resim koyacaktım aslında ama dayanamadım. Şunun şirinliğine baksana ya :)
Atık plastiklerin tekrar kullanımı güzel de biraz sağlam yapamıyorlar mıymış? Bu da kırılırsa şöyle minder gibi yumuşak malzemeden olanlardan deneyin Mit. Hiç kırılma riskleri yok ama yan etkileri de yok değil. En kötüsü tuvalette uzun kalmaya teşvik etmesi :))
Onlardan da denemiştik zamanında. Sonra baktık ki Üçüncü Dünya Harbi bizim tuvalet sırasında başlayacak, hemen vazgeçtik :) Sevgiler sevgili YEC...
yıh yıh yıh ... gerçek mi olm bu kurgu mu yaaa? anı listesinde olduğuna göre gerçek yani anladım ama gerçek olamayacak kadar komik :)
Harfi harfine gerçek :) Güzel olan da gerçek olması ya... İşi daha da komik hale getiriyor :)
Birkaç saat önce bizde emektar klozet kapağını yenisi ile değiştirmiş bulunmaktayız. Bu değişim esnasında ilk aklıma gelen sizin klozet kapağı hikayeniz oldu. Yeni klozet kapağımıza bakarken anınızın yansımasıyla kocaman bir kahkaha attım. Tabii banyo da kahkaha atmak ne kadar mantıklıysa...öhöhöm.. :D
Bana ve birçok kişiye attırdığınız kahkahalar için çok teşekkür ederek, size ve klozet kapağınıza uzun ömür diliyorum :)
Öncelikle... eee... başınız! evet, başınız sağ olsun :) Emektar klozet kapağınızın şu anda çok daha iyi bir yerde olduğuna emin olun :)
Banyoda kahkaha atmana çok güldüm doğrusu. O ses, o yankı ve aile fertlerinin sana bakışları gözümün önünde canlanıverdi :)
Ben de esirgemediğin yorumların için sana teşekkür ediyorum. Ayrıca yeni klozet kapağınıza da başladığı zorlu görevde sabır ve başarılar dilerim :)
Yorum Gönder