22 Kasım 2010 Pazartesi

Güneş gözlüğü

Güneş gözlüğü takanlara sinir oluyorum! Yok, bu cümle tam doğru olmadı. Doğrusu şöyle olacak; olur olmadık yerlerde ve zamanlar güneş gözlüğü takanlara acayip gıcık oluyorum! Kimlere mi? Kış ortasında havada bir gram güneş yokken takanlara mesela… Ya da akşam vakti, güneş çoktan ufkun arkasında kaybolmuş olmasına rağmen takanlara… Bir de durakta otobüs beklerler bunlar. Durakta bir sağa bir sola ufak adımlarla yürür, parmak uçlarına yükselerek otobüs numaralarını görmeye çalışır, göremeyince de belediyeye suç bulurlar neden otobüs numaraları bu kadar silik diye. Hâlbuki numaralar silik falan değil. Gözlüğü çıkarsa görecek ama nerede onlarda o zekâ kapasitesi?

Bunların duruşları da hep aynıdır. Kollar önde kavuşturulmuş, baş hafif yukarı bakar vaziyette dururlar. Merdiven inip çıkarken de çıkmaz o gözlük. Ondan sonra da basamaklarda bin bir cambazlık yaparlar düşmemek için. Hep de benim önüme düşer böyleleri. Ben de yanlarından geçebilmek için ikinci bir cambazlık gösterisine başlarım ve ortaya palyaçoları bile ağlatacak bir dans gösterisi çıkar genellikle. Bir de metroda takanlar var, onlar apayrı bir yazı konusu oluşturabilirler. Ben önümü zor görüyorum, sen nasıl görüyorsun o gözlüklerle be adam? Görmüyorsun. Geçen gün yanlışlıkla işaret parmağını gözüme sokuşundan anladım. Allahtan gözlük kullanıyorum da ucuz atlattım.

Yanlış anlaşılmasın, güneş gözlüğü kullananlarla bir alıp veremediğim yok. Güneşli havalarda ben de kullanırım elbette. Ama benim alıp veremediğim az önce yukarıda saydığım kişiler ve bezerleri… Bu huyum çok eskilerden gelir benim. Hatırlıyorum da askerdeyken yeni bir komutan atanmıştı bölüğe. Bina içinde ve bina dışında, yaz-kış, gece gündüz sürekli güneş gözlüğü takıyordu. Ben dâhil olmak üzere bütün bölük buna bir anlam verememiş, “Ne kendini beğenmiş bir adam bu ya!” deyip kızıyorduk kendisine. Sonra günlerden bir gün bu komutan beni yanına çağırdı. Gözlükleri yine gözündeydi elbette… Bilgisayarında bir arıza vardı ve hatayı bulup düzeltmemi rica ediyordu. Bunu emir verir gibi değil de rica edermiş gibi söylemesi beni şaşırtmıştı açıkçası. “Emredersiniz komutanım.” dedim botumun topuklarını birbirine çarparak ve başladım çalışmaya. Siz deyin 1 ben diyeyim 2 saat kadar uğraştım bilgisayarla. Ben orada kazma-kürek… değil tabii… tornavida ile cebelleşirken içeri sivil memurlardan biri girdi ve komutanla muhabbet etmeye başladılar. Derken konu komutanın gözlüklerine geldi. “Neden sürekli takıyorsunuz bunları komutanım?” diye sordu sivil memur.
“Küçüklüğümden beri böyleyim ben, gözlerim rahatsız. Işığa aşırı hassaslar ve gözlüksüz dolaşamıyorum. Güneş gözlüklerine mahkûmum anlayacağın…” diye cevapladı komutan. İşte o an içim cız etmişti. Bunca zamandır biz neler neler düşünmüş, neler neler konuşmuştuk adamın hakkında. Kendimden çok utanmıştım. Oradaki işim bitince ilk yaptığım şey arkadaşlarımı bu konu hakkında uyarmak olmuştu. Aynı zamanda bana da bir ders olmuştu bu. Sebebini bilmeden kimseyi haksız yere yargılamamayı, hiç kimse hakkında peşin hüküm vermemeyi örendim o gün. Sadece güneş gözlüğü taktığı için birine sinir olmamak, bilip bilmeden konuşmamak gerekiyormuş meğer.

...
......
.........

Yine de olup olmadık yerlerde güneş gözlüğü takanlara sinir oluyorum.



14 comments:

Sihirlitorba dedi ki...

hahaha onlara bende sinir oluyorum :) ama dediğinde doğru,kimse için önyargılı olmamak lazım...

Elif Kararlı dedi ki...

Ben deeeee :))

Güneş gözlüğü kullanmıyorum gö hastalığım olmadığı için, güneşin gözlerime zarar verdiğine inanmıyorum ve kullanmıyorum..Ama en kısa zamanda almam gerekiyor arasıra kullanmak için şoförlük yaparken lazım oluyor...

Tüm yazın için de sana katılıyorum...

Bayramın nasıl geçti ?

Güzel geçmiştir eminim..

Saygılarrrrrrrr güzel insan...

zeynep dedi ki...

Sen yinede sinir olma:P...Bende tabi... sevgiler..

Adsız dedi ki...

üzüldüm yahu komutanına.. Allah acil şifalar versin.. İnşallah durumu birgün düzelir.

mit dedi ki...

@ S.Sepet: Haydi beraber sinir olalım o zaman :) Ön yargısız ama sinirli :P

@ Pabuç: Ben de diyeceğini tahmin etmiştim zaten :) Bayram fena değildi, evde pinekledik işte :) Saygı ve sevgilerimle...

@ Zeynep: Olmayayım mı? eh, madem sen öyle diyorsun ablamın dediği gibi olsun. (Ben yine de sinir oluyorum, çaktırma) :)

@ Simeranyam: Üzülmeyin, onun keyfi bayağı yerindeydi. "Orgeneraller, Korgeneraller geliyor ama yine de gözlüğümü çıkartmıyorum" diyerek kıs kıs gülüyordu :)

animania dedi ki...

Olm gün geçtikçe nefret ettiklerin çoğalıyo.Ketçap, çay, olur olmaz güneş gözlüğü takanlar. sıradakini sabırsızlıkla bekliyorum çünkü takıldığın bu şeyleri okurken gülmekten alıkoyamıyorum kendimi.

Ayrıca ben de nefret ediyorum onlardan tabi burda bi de kıskançlık da olabilir, numaralı gözlük kullanan biri olarak güneş gözlüğü takamıyorum. belki de bu kıskançlıktan olsa gerek sinirimiz he ne dersin?

mit dedi ki...

Hmmm... Ben bir şeylere sinir oldukça sen eğleniyorsun yani? Çelişkiye bak sen. Ne biçim dostsun sen? :)

Ayrıca benim numaralı güneş gözlüğüm var. O kıskançlık tamamen sana ait :)

Sevgiler...

Shinigami dedi ki...

Bulutlu havada, hatta yağmurlu havada bile güneş gözlüğü takan bir sürü insan görüyorum hep. Gereksiz zamanlarda ya da hava olsun diye takanlara ben de uyuz oluyorum.=D

Ancak askerde yaşadığınız olay daha ön yargısız olmaya itti beni. Onun dışında belki de gözünün morluklarını ya da bir hastalığı gizlemek amacıyla takanlar da olabilir diye düşündüm.[ehm.. bu istinalar dışında sizinle hemfikirim =D]

Sinir olduğunuz bu durumu mizahi bir dille anlatmanız okurken eğlenmemi sağladı.[eheh. sinir oluşunuz değil tabi efenim.=P]

Elinize sağlık :)

mit dedi ki...

Selamlar Shinigami;

Seni ve yorumunu burada görmek ne büyük mutluluk ve onur. Bu konuda hemfikir olmamıza çok sevindim ayrıca. Eh, artık sen de benim gibi ön yargısız bir biçimde sinir olabilirsin rahat rahat :)

Gülümseten yorumun için çok teşekkürler :)

Malkavian dedi ki...

Ya sormayın ben de hep böylelerine kızıyordum. Hatta anlam veremiyordum. Uzun yolda asfalttan yansıyan yakıcı güneş hariç güneş gözlüğü takmıyorum ben. Kirpikler kalın ve siyah olunca gerek kalmıyormuş tabi bunu öğrenmiş olduk yıllar önce. Sarışın olan kirpikleri küçük olan ve renkli gözlü olanların gözleri bizlerden çok çok daha fazla hassasmış güneşe karşı. Geçenlerde öğrendim bunu.

Eh heryerde gördüğüm bayanların ve adamların gözlüklerini de kaldırıp renkli mi diye bakamadığım için de artık kızamıyorum böylelerine...

mit dedi ki...

Adamım sen ne yaptın? Şimdi senin yüzünden bu kara kış günlerinde her önüme gelenin güneş gözlüğünü kaldırmamak için kendimi nasıl tutacağım ben? :)

Malkavian dedi ki...

Welcome to my world!

Adsız dedi ki...

Ayyy ayyy niye sinir oluyorsun ama:(( bende takıyorum güneş gözlüğünü Malkavian arkadaşın dediği gibi renkli gözlüyüm(yeşil gözlü:P:) ve güneş ışınları gözlerime çok dokunuyor:( :)) hatta yeni ,göz doktoruna gittim.Sağ gözüm ilerlemiş.miyoplukta var.en kısa zamanda değiştircem numarayı.

Komutanına da geçmiş olsun diyorum.Umarım sorunu düzelir.

sevgilerimle hemşerimm:)

mit dedi ki...

Iııı... Şey... Eee... Sen... Sen istisnasın canım! Evet, evet istisna :) Sen kendini onlardan sayma arkadaşım, sözüm senin gibi mecburiyetten takanlara değil. Onlar biliyor kendilerini. Sana da sevgiler hemşo :))