8 Ağustos 2014 Cuma

Rahat...

Dün öğle vakitlerinde kapı zilimiz acı acı çalmaya başladı. Ben daha koltuğumdan kalkamadan ikinci kez, koridora adım atmaya başladığımdaysa üçüncü kez uzun uzun çalmıştı bile. Sanırsınız ki yangın var! "Kim öldü acaba?" diye düşünerek (selam insan psikolojisi) soluğu bir koşu antrede aldım ve kapıyı alelacele açtım. Karşımda kimi bulayım beğenirsiniz? Elinde ufak bir koli taşıyan, bezgin bakışlı bir kargocu... Bir de sanki onu görmemişim gibi, "Kargoooo..." diye bağırmasın mı suratıma? O anda bir aydınlanma yaşayarak "kimin öldüğünü," daha doğrusu ölmek üzere olduğunu keşfetmiş bulundum. (Kargocunun üzerine atılıp bir güzel ayak yiyen ben tabii ki...) Tam o esnada annem Hızır gibi sahneye girerek bilmeden hayatımı kurtarıverdi. "Aaa, kargom mu geldi? Hele şükür!" dedi sevinçle, kutuyu adamın elinden hevesle kaparken.

Ben de imza işlerini halledip benzer bir hevesle kapıyı adamın suratına kapattıktan sonra annemin yanına gittim. "Ne bu?" diye sordum merakla.

"Ekmek kızartma makinesi," dedi, kutuyla cebelleşirken. "Yeni aldım, çok güzel."

"Hmmm..." dedim, bir tost makinesinin neresinin çok güzel olabileceğini düşünerek. Altı üstü bir kızartma makinesiydi işte, neyi özel olabilirdi ki? Derken annem kutunun içinden minyatür bir uzay istasyonunu andıran bir şey çıkardı.

"Baaak..." dedi annem, makineyi masanın üzerine koyarken. "Şöyle sürgüsünü açıyorsun, ekmekleri falan buradan böyle koyuyorsun..." diye anlatmaya başladı sonra da. Ben de bu esnada zihin gözümün önünde tören yürüyüşüne geçen ünlü uzay gemilerini düşünüyordum. "Şu açma kapama düğmesi. Buna basınca da defrost yapıyor, ne güzel di mi? Ve bu da... a-aa? 'Rahat' da neymiş ki?"

"Ne neymiş, ne neymiş?" diye sordum, düşüncelerim 10 dakika film arasına girerken.

"Baksana, 'Rahat' yazıyor şu tuşun üzerinde," dedi annem, makinenin üzerindeki üç tuştan birini göstererek.

Eğilip mevzu bahis düğmeye biraz daha yakından bakmamla gülmeye başlamam bir oldu. "Anne 'Reheat' yazıyor orada. 'Yeniden ısıt' demek yani," dedim, gülmeye devam ederken.

Annem şöyle bir durdu, biraz düşündü, sonra da omuzlarını silkerek, "Ee, rahatmış işte, yalan mı?" diyerek yeni oyuncağıyla neşeli bir şekilde oynamaya devam etti.

4 comments:

Mr. Aşkın Güngör dedi ki...

Annen senden daha eğlenceli :)
Ellerinden öperim.

mit dedi ki...

Hahahaha, sağ olasın abi :) Eee... anasına bak, oğluna al diye boşuna dememişler. Üh... Olmadı sanki :)

Pabuc dedi ki...

Anneler daima haklıdır ,aman dikkat :)

mit dedi ki...

Doğru söze ne denir? :) Teşekkürler arkadaşım.