15 Eylül 2014 Pazartesi

Alacakaranlık Nöbeti - Kitap İnceleme

Pegasus Yayınları, 2014, 464 Sf.
Çevirmen: Ferda Yaraş
Editör: Dilek Yücel
"Eğer bir entrika söz konusuysa suçlanacak tek kişi Gesar olabilir."

Nöbet Serisi'nin üçüncü kitabı olan Alacakaranlık Nöbeti, kesinlikle en az ilk iki cilt kadar, hatta belki de onlardan bile daha iyi. İlk kitapta Aydınlık, ikincisinde de Karanlık Varlıkların bakış açısını konu alan yazar bu sefer olaylara bir de Diğerlerinin penceresinden bakmamızı sağlıyor. Ne mutlu ki tüm hikayeler Anton'un bakış açısından anlatılıyor, böylece ikinci kitabın başındaki gibi sıkıcı bir durumdan da kurtulmuş oluyoruz.

Kitap hakkında söylenecek çok söz var. Örneğin Vitezslav, Edgar ve Kostya gibi tanıdık karakterlerin bize bol bol eşlik ettiği ya da tüm ipuçlarının her zamanki gibi son hikayede birbirine bağlandığı gibi şeyler. Ama ben sadece şunu söylemekle yetineceğim: Gesar, seni aşağılık herif... sana hayranım!

Gesar her zamanki gibi bütün şovu çalıyor. Olmadık anlarda olmadık şekillerle karşımıza çıkması, her şeyi önceden planlaması, daha Anton sormadan bazı sorulara cevap vermesi, hatta yediği haltlarlı pişkin pişkin kabullenmesi... Ama en güzeli Zavulon'a sürekli laf çarptırıp durması! Dünya üzerindeki en güçlü iki büyücünün lise talebeleri gibi birbirlerine laf sokmasını izlemek apayrı bir keyif doğrusu.

Tek şikayetim kitabın editörsel hatalarına. Kitabın bazı bölümlerinde noktalama ve tırnak işaretlerinin yerinde yeller esiyor. Tamam, yayınevinin seriyi hızlı bir şekilde dilimize kazandırma çabasını takdir ediyorum. Ama biraz daha özen gösterilerek bu hatadan kolaylıkla kurtulunabilir. Çünkü okurken feci tökezlemenize neden oluyor. 

Velhasılkelam, temposu önceki kitaplara nazaran biraz daha yavaş olmasına rağmen ben bu cildi de çok ama çok beğendim. Ellerine sağlık Sergey Lukyanenko, teşekkürler Pegasus.

2 comments:

foondah dedi ki...

Sırada o kadar kitap varken bunu okumayı sabırsızlıkla bekliyorum, senin yazınla daha da heyecanlandım. Eline sağlık! ;)

mit dedi ki...

Teşekkürler Funda :) Valla benim elimde de okunmayı bekleyen bir sürü kitap vardı ama dayanamadım, hepsini rafa kaldırıp (her iki anlamda) buna başladım. Pişman değilim! İlk ikisini sevmiştin diye hatırlıyorum, o zaman bunu da beğenirsin mutlaka. Keyifli okumalar şimdiden :)