14 Ağustos 2009 Cuma

İki tane daha...

İki gündür mimler çifter çifter geliyor. Hakan-can’ın dediği gibi küllerinden doğdular galiba. Mimler ikişer üçer gelince “Şansım açıldı galiba. Sonunda şu dillere destan bahtsızlığımdan kurtuluyor muyum ne?” diyerekten deneme amaçlı bir tavla oynayayım dedim. Tavlada hep yenilirim söylemesi ayıp. Şans oyunlarının hepsinde yenilirim gerçi. Bunu duyup da “Ne şanslısın. Demek ki aşkta kazanacaksın.” demeyin sakın. Bu atasözünün yalan olduğu tarafımca denenmiş ve ispatlanmıştır. 29 yılın tecrübesi ile sabit... Her neyse, “Bakalım zarlar da çift gelecek mi?” diyerek oturdum tavlanın başına. Geldi… Ama hep 1-1 geldi, gene kaybettim. Paniğe gerek yok, her şey normal.


Şakayı bir yana bırakıp okuyucular galeyana gelmeden önce asıl konuya döneyim en iyisi. Birbirinden değerli iki hanımefendi arkadaşımdan sonra bu kez de yine çok değerli iki arkadaşım tarafından, Hakan-can ve Loreathan tarafından mimlenmişim. Yine aynı gün, yine iki ayrı mim konusu… Başlayalım efendim. Önce Hakan-can, ilk o mimlemiş çünkü…

EN SEVDİĞİM FİLM:

Film izlemeyi çok severim. Özellikle de yanımda dakika başı “Ne oldu? Ben anlamadım.” diyen ya da filmi daha önce izlemiş olan ve en heyecanlı yerini pat! diye söyleyip tüm heyecanımı öldüren birileri yoksa. Birçok filmi en sevdiğim film kategorisine hiç zorlanmadan, itiş kakış yerleştirebilirim. Ama “Ben en en en çok şunu severim.” diyemem. Diğerlerine haksızlık olur kanımca. Indiana Jones serisine bayılırım mesela. Aynı şekilde Star Wars filmlerini de severim. Geleceğe Dönüş de süperdir. Bir tek korku filmlerinden haz etmem. Korkarım çünkü… Hem de çok fena…

Hmm… Şöyle diyelim o zaman. Esaretin Bedeli (Shawshank Redemption), Yeşil Yol (The Green Mile) ve Aşk Engel Tanımaz (Notting Hill) olsun yabancılar için. Bir de takıntı derecesinde sevdiğim bir ikili var, onları saymazsam olmaz. Bill ve Ted. (Be excellent to each other dudes.)

Yerlilerden ise genelde eski komedi ya da aile filmleri tercih ediyorum. Sütoğlan, Neşeli günler… Onların tadı hiçbir şeyde yok artık.

EN SEVDİĞİNİZ YÖNETMEN:

Açık ara farkla “Steven Spielberg”. Her filmine hayranım.

EN SEVDİĞİNİZ KİTAP:

Al işte, zor bir soru daha. Sevdiğim şeyleri kategorize etmeyi sevmiyorum galiba. Buna da “Yüzüklerin Efendisi” diyeceğim sanırsam. İkinci sırayı da “Ejderha Mızrağı Efsanesi” alıyor.

EN SEVDİĞİNİZ YAZAR:

J.R.R. Tolkien, Weis&Hickman, Douglas Adams, J.K.Rowling, Jules Verne… Bu arada bütün sorulara çoğul cevap verdim galiba.

EN SEVDİĞİNİZ RESSAM:

Canım, güler yüzlü ressamım Bob Ross. Bir de şu meşhur İngiliz sokak ressamı Julian Beever var. Çok enteresan çalışmaları var adamın gerçekten de… İsmine tıklarsanız çalışmalarından bazılarını görebilirsiniz.


EN SEVDİĞİNİZ RESİM:

Yandaki… Gülmesenize kardeşim. 29 yaşında bir çocuğum işte, var mı? :)

EN SEVDİĞİNİZ FOTOĞRAF SANATÇISI:

Ara Güler’in çalışmalarını severim. Arkadaşlarımdan da Kevser ve Yeşim abla çok güzel fotoğraflar çekerler. Onları da yarı-profesyonel sayabiliriz bu konuda.





EN SEVDİĞİNİZ FOTOĞRAF:

O da bu. Güzel ama değil mi?


Bir mimi daha başarıyla atlattıktan sonra sıra geldi en zevkli bölüme. Yani mimlemeye… Ni-ho-ha-ha! Bu mim için Lorethan’ı, Shenem’i, Kamikaze’yi ve DBP’yi seçtim. Kolay gelsin arkadaşlar.






Şimdi gelelim Loreathan’ın attığı kazığa… şey, pardon… mime.

HANGİ ŞEHİRDE YAŞIYORSUN?

İstanbul doğumlu olup hayatını İzmir’de devam ettiren ender insanlardanım.

MESLEĞİN?

Baba tarafından tekstilci olsam da şu anda özel bir şirketin finans bölümünde istihdamımı sürdürmeye gayret ediyorum efendim. Boş zamanlarımda da serbest yazarlık yapıyorum.

BLOG YAZMAYA BAŞLAMA KARARINI NASIL ALDIN?

Bunu daha önceki mimde de açıklamıştım. Kısaca özetleyecek olursak; zaten uzun zamandır yazı yazıyordum. Bunları arkadaşlarımla e-mail ortamında paylaşıyordum. Sonra Yahoo ve Hotmail, kullanıcılarının kotalarını boşuna işgal ettiğim gerekçesiyle bana savaş açtı. Blogger imdadıma yetişti. Ben de yazılarımı buradan yayınlamaya devam ediyorum.

NE KADAR SÜREDİR BLOG YAZIYORSUN?

Bir bakayım. Şubat 2009’muş. Daha çömezim yani…

BLOGUNU HANGİ SIKLIKLA ZİYARET EDERSİN?

Günde en az üç defa, yemeklerden önce aç karnına…

PC AÇILDIĞINDA BLOGUNU AÇMAK KAÇINCI SIRADAKİ İŞTİR?

E-mail ve Facebook hesabımdan sonra üçüncü sırada yer alıyor kendileri.

BAŞKA BİR BLOG SAYFASINDA GÖRÜP ALDIĞIN BİR ŞEY YA DA GİTTİĞİN BİR YER OLDU MU?

Hayır, olmadı ama okuduktan sonra merak edip genelde Vikipedi üzerinden araştırdığım, öğrendiğim yeni şeyler oldu.

BLOGUNDA HANGİ KONULARDAN BAHSETMEK SENİ MUTLU EDER?

Başımdan geçen ilginç ve komik şeyleri anlatmak hoşuma gidiyor. Başkalarını güldürmeyi seviyorum. Ayrıca yazdığım hikâyeleri de yayınlamayı seviyorum ama çok uzun olduğu için okunmuyorlar maalesef. O yüzden buna ara verebilirim. Göl Halkı’nın son bölümünü yayınladıktan sonra mesela… Tabi yazabilirsem.

BLOGLARDA GÖRDÜĞÜN DİĞER BLOG ARKADAŞLARINI EKLEMEKTE SENİ CEZBEDEN NE OLUR?

Yazdıkları konular ve yazma tarzı ilgimi çekerse eklerim. Birde tanıdığım ve sevdiğim arkadaşların bloglarını da ekliyorum.

BLOG ARACILIĞIYLA PARA KAZANMA FİKRİNE NASIL BAKIYORSUNUZ?

Çok kötü gözle bakıyorum. Yok canım niye kötü gözle bakayım? İsteyen bu yoldan köşeyi dönmeyi de deneyebilir. Ama ben pek sıcak bakmıyorum. Reklamlar blogun samimiyetini kaçırıyor bence.

BLOG ARKADAŞLARINLA BULUŞMA, BİR ARAYA GELME FİKRİNE NE DERSİN?

Bilmem, belki… Ama okuduğunuz bunca şeyden sonra benimle buluşmak ister misiniz bilmem. Ben varken her şey olabilir. Yaz ortası yağmur yağar, tüp patlar, çatı çöker, her şey olabilir. Yaşam sigortası olmayan gelmesin.

Bu mim için de Hakan-can’ı ve yine Shenem’i, Kamikaze’yi ve DBP’yi seçtim. Shenem ve Kamikaze’nin defteri iyice kabardı sanki. Yine çok uzun bir yazı oldu sanki, kusuruma bakmayın. Beğenmeniz dileğiyle…

20 comments:

shenem dedi ki...

kankimm,yarın hazırlııcam bu mimi,listem kabarmış hakkaten..
haha:))en sevdiğin resim gerçekten bu mu?:O

mit dedi ki...

Bu aralar bu, evet :) Ne var yani? :) Çok hoşuma gitti, çocukluğumu hatırlattı bana. Çoook severdim Snoopy'yi ve Charlie Brown'ı.

Yaşamkafe dedi ki...

Merhaba Mit,seni tanıdıkça birçok ortak noktalarımız olduğunu fark ediyorum...
Mesela kıvırcık saçlı Bob Ross ve Neşeli Günler vs...:P

Mim'e yanıtın için sağol arkadaşım keyifle okudum..

Pazartesi kısa bir tatile çıkıyorum 3-5 gün falan,senin Mim'ini de vakit bulamazsam döndüğümde yanıtlarım...Tşk.

Pabuc dedi ki...

ben biraz düşünecem cevaplamak konusunda:P (mesela 36 yıl olabilir düşünme payım) ...gıcıklık yaptığımı sanma ama bu soruların çoğunun cevabı blog profilimizde var zaten:))
Sizin cevaplarınızı beğendik bilesiniz yorgun savaşçı...sağlıcakla kalınız...

mit dedi ki...

Rica ederim Hakan-can. Beğenmene sevindim. Şimdiden iyi tatiller, iyi eğlenceler.

Sevgili DBP senin de beğenmene sevindim. Yanıtlamak şart değil zaten. Keyfine bak ;)

Pabuc dedi ki...

olur mu cevaplamamak emir byük yerden geldi:) sadece soruların sayısında kısıtlama yapabilirim şimdiden özr:)

mit dedi ki...

Yok canım, olur mu öyle şey? Yok öyle zorlama, emir falan... Sağlıcakla kal

sihirlisepet dedi ki...

çizgi filmleri hala ben de çok severim (hala derken :-) ve fantastik filmleri de severim.çok zırvalamaması koşuluyla :-)

mit dedi ki...

Zırvalayanları ben de sevmem. Fantastik öğeleri o kadar iyi dengelemeli ki, okuyucuya ya da izleyiciye bu öykü gerçek olmalı dedirtmeli.

Adsız dedi ki...

maşallllah mim'leerin bol olsun.hepsini gayet güzel cevaplamışsın.bundan önceki mim'in de aklımda.hepsinii yazıcam büyük zevkleee.beni de mimlediğin için çok sağol.çok mutlu oluyorum.sevgiler.

mit dedi ki...

Mimlerin bol olsun derken dua mı ettin beddua mı analayamadım ama sağol :) Şaka bir yana beğenmene sevindim. Cevaplarını dört gözle bekliyorum.

Adsız dedi ki...

hayırr beddua olur mu hiçç aşkolsun:) duaydı.hatırlanmak çok güzel bişii.aynı şeyi kendim için de dilerim:):) ilk postum senin mimlerin olacak mitcim.:) uzun olduğu için gecikebilir biraz.özellikle vazgeçemediklerimiz konusu çok derin bir konu yazmaya çalışcağım.sevgilerimle.

sihirlisepet dedi ki...

Yorgun Savaşçı,bir ödülün var.bloğuma bekliyorum...

mit dedi ki...

Uçarak geliyorum efendim. Yok, olmadı bu... Yorgun olmam lazım. Hmmm... Sürünerek geliyorum?

Loreathan dedi ki...

Tebrikler ödül kazandınız!!!!
Ödülünüzü almak için aşağıdaki adrese başvurunuz. Ödülün resmini benden linklemeyiniz kotam doluyo ehu:)

http://loreathan.blogspot.com/2009/08/odulumu-alnmn-akyla-aldm.html

mit dedi ki...

Üç dalda Oscar almışım gibi oldu bu :) Aynı ödülü bir hafta içinde üçüncü kez bana layık gören tüm blog dostlarıma teşekkürler.

Yaşamkafe dedi ki...

merhaba Mit,bu sene Kreativ Blogger" ödülü senin Bloğuna gitti,
bir ara uğra bana
ödülünü iade ediceğim sana..:P

mit dedi ki...

Dört oldu ya, inanmıyorum :) Şaka gibi :) Sağol Hakan-can, eksik olma arkadaşım.

benay dedi ki...

steven spielberg açık ara demek :) buna yorum yazmazsam çatlardım!!! sana sonuna kadar katılıyorummmmmm:D

mit dedi ki...

Hehehe :) Sağol arkadaşım, teşekkürler ;)