13 Nisan 2010 Salı

Aile faciası

Gülsüm Hanım’ı hatırlar mısınız bilmem. Daha önce birkaç yazıda bahsetmiştim kendisinden. Hani işyerinde aynı ofisi paylaştığım arkadaş… Hah, işte o! Bu aralar çok mutlu kendisi çünkü eşi ile birlikte ilk bebeklerini bekliyorlar heyecanla. Gülsüm henüz hamileliğinin üçüncü ayında ama ufaklık daha şimdiden gündemimize oturmuş durumda. İlk çocuk ya, tatlı bir heyecan var anne adayımızda. Gülsüm sabahtan akşama kadar internette dolanıp hamilelik ile ilgili ne varsa bulup okuyor, hamileliğinin her evresini dikkatle takip ediyor. Onun bir de huyu vardır, beğendiği bir şeyi mutlaka birine anlatma, paylaşma ihtiyacı hisseder. Gün içerisinde en çok gördüğü insan ben olduğum için o kişi de ben oluyorum ister istemez. “Çocuğumun dayısı, bak burada ne yazıyor! Çocuğumun dayısı, bak şu nasıl oluyormuş. Ay, şunu gördün mü dayısı?” nidaları ile sürekli yeni bir şeyler anlatıyor bana. Üstelik o kadar da tembih ettim, dayısı değil halası diyeceksin diye…

Onun bu araştırmaları sayesinde henüz bekâr bir erkek olamama rağmen hamilelik ile ilgili ne kadar şey varsa öğrendim. Çocuğun kalbi ne zaman oluşur, gözleri ne zaman öne geçer, ellerindeki perdeler ne zaman açılır hepsini biliyorum artık. Hayır, olur da bir gün evlenirsem ve karım hamile kalırsa bu evreler sırasında hiç heyecanlanmayacağım. Çünkü alıştım bir kere. Çok fırça yiyeceğim anlaşılan, çok… “Anlayışsız adam! Duygusuz baba adayı!”

Ufaklık anasının karnında büyüye dursun bizim ofiste daha ilk günlerden bebek kız mı yoksa erkek mi olacak tartışmaları başlayıverdi. Baba adayımız “Erkek adamın erkek evladı olur!” nidaları ile ortalarda dolanırken anne adayımız ise “İnşallah kız olur!” diye dua ediyordu kaç zamandır. Ediyordu diyorum çünkü geçtiğimiz Pazar dananın kuyruğu koptu ve ufaklığın cinsiyeti belli oldu.

Pazar günü heyecanlı çifti muayenehaneye yolcu edip sonucu beklemeye başladık. Nihayet akşamüzeri beklediğim telefon geldi. Arayan Gülsüm'dü ve sesi hem çok mutlu hem de çok heyecanlı geliyordu. Hatta o kadar heyecanlanmıştı ki doğru dürüst konuşamıyordu bile. Bu aşırı heyecanın sonucu bana “Kızımın dayısııııı…” diyeceğine yanlışlıkla “Kızımın babasıııı…” demesin mi? Hem de kocasının yanında! Az kalsın oracıkta ufak çaplı bir aile faciasına kurban gidecektim. Neyse ki baba adayımız henüz kendisini ufaklığın erkek değil de kız olması şokundan tam olarak atlatamamış da ucuz kurtulduk.

Eh, bu durumda bize de Allah analı-babalı büyütsün demek düşüyor sanırım. Mutluluklar…

10 comments:

Pabuc dedi ki...

Allah analı babalı büyütsün insalığa ve vatanına faydalı insan olsun ...

Heyecan insana neler yaptırıp neler dedirtiyor ;)

mit dedi ki...

Amin, sağolasın pabuç. Tatlı bir heyecan olsa gerek. Darısı bizlerin başına artık.

Sihirlitorba dedi ki...

o kadar da tembih etmişsin dayısı değil halası diyeceksin diye :)ama az daha aile faciası oluyormuş :)çok güldüm Mit yine...Allah analı-babalı büyütsün.darısı başına :)

mit dedi ki...

Vallahi de ucuz atlattım :) Öyle bir durumda kalıyorsun ki ne desen boş. En iyisi şehadet getirip susmak :) Sağol arkadaşım, amin.

Teecetveli dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Gülsüm dedi ki...

Teşekkür ederim canım arkadaşım. Sen ister dayı ister hala ol biz seni çok sevicez. Ayrıca biz dördüncü ayımızdayız... Rabbim isteyen herkeze nasip etsin... zamanında çok direnmistim çocuk istemiyorum diye ama yok, çok yanılmışım ve en sonunda doğru bir karar vermişim.

İyi dilekleriniz için hepinize teşekkürler.

mit dedi ki...

@ Teecetveli: Sanırım öyle. Bahtsız bedevi dedikleri ben oluyorum galiba. Allah'tan henüz Kutup Ayısı ile müşerref olmadım :) Seni yeniden görmek güzel arkadaşım.

@ Gülsüm: Amin arkadaşım. Allah sağlıklı bir çocuk nasip etsin, gerisi boş. Sen de beni çocuğumun amcası olursun ödeşiriz :) Kocana selamlar...

Pabuc dedi ki...

http://kararli.blogspot.com/2010/04/benim-sorularm.html
Adınız geçiyor efendim ;)

Hayal Kahvem dedi ki...

Mit, bebek göbeği hikayelerini biliyorsunuz artık:) Öğretin bari Gülsüm'lere:))

mit dedi ki...

@ Pabuç: Hemen bakıyoruuuum. Başlığı da "Benim sorularım" Yine ne sordun acaba? :)

@ Vildan: Hehehe, doğru valla :)