“Eveee…” dedim şaşırmış bir vaziyette.
“Bilet basmayı düşünmüyorsun galiba.” dedi şoför gülerek. O anda bilet basmadan geçip gittiğim kafama dank etti. Bir de adama “Eveee…” demiştim, iyi mi?
***
Mavişehir’de çalıştığım yıllar… İzmirliler bilir, Mavişehir İzmir’in ta öbür ucudur. Benim gibi şehir merkezinde oturanlardansanız oraya gitmek için en az 1 saatlik otobüs yolculuğunu göze almanız gerekir. O yıl, çalıştığım firma daha önce hiç yapmadığı bir şey yapıp tüm çalışanlarına birer Ramazan paketi dağıtmıştı. Şu 5 kiloluk büyük olanlarından hem de… Pirinçten makarnaya, salamdan peynire ne ararsanız vardı içinde. Sevinçle hepimiz paketlerimizi kucaklamıştık tabi. Ama hesaba katmadığımız bir nokta vardı; bu beş kiloluk koliyi eve nasıl götürecektik? İş çıkışında hepimiz bir birbirimize bir de ayağımızın dibindeki ağır kolilere bakıyorduk. “Nasıl götüreceğiz bunları ya?” derken uzaktan gelen belediye otobüsünün ışıkları ile karşılaştık aniden. Otobüsler o zamanlar saat başı kalkıyordu yani bu aracı kaçırırsak bir saat beklememiz gerecekti. Bir anda hepimiz kolileri sırtlamış ve durağa doğru dörtnala koşmaya başlamıştık. Bir taraftan da halimize kıkır kıkır gülüyorduk. Dışarıdan bakan biri bizi hırsız falan sanmıştır büyük ihtimalle…
***
Yine bir yaz günü, yine bir iş çıkışı ve yine bir otobüs macerası… Durağa doğru ilerlerken binmem gereken otobüsün kalkmak üzere olduğunu görmüştüm. Oruçlu halimle bacaklarımda kalan son güç kırıntısını kullanarak durağa doğru koşmaya başladım. Tam otobüs kalkacakken kıl payıyla araca yetiştim ve kendimi soluk soluğa içeri attım. Tam “Oh be, yakaladım.” diyordum ki otobüs birdenbire büyük bir gümbürtü ile sarsıldı. Ne oluyoruz falan derken başka bir aracın arkadan bizim otobüse çarptığını fark ettik. Otobüs şoförü hemen kenara çekti, kontağı kapattı ve polisi beklemeye başladı. Benim iftara yetişme hayallerim de böylelikle suya düşmüş oldu. Eve vardığımda top çoktan patlamış, muhtemelen şehir sınırlarında da benden başka oruçlu kalmamıştı.
***
Birkaç yıl önce… Bir Ramazan günü annemle birlikte alış-verişe çıkmam gerekiyordu. Biz de soluğu Balçova’daki süper marketlerden birinde almıştık. Hesapta birkaç küçük şey alıp hemen çıkacaktık. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. İkimizde oruçlu olduğumuz için ne görsek canımız çekiyordu.
“Offf, pastalara bak.”
“Ayy, alsak mı acaba? Ama yok almayalım, gerek yok şimdi.
“Aaa… Bak ne güzel poğaçalar. Alalım mı?”
“Bilmem ki… Gerek de yok aslında ama. Hmmm… Çok da güzel kokuyorlar.”
“Allah! Meyve suyu! Bayılırım!”
“Haydi alalım!”
“Poğaçayla iyi gider, ondan da alalım!”
“Pasta! Pasta istiyorum!”
Derken alış-veriş sepetimiz ağzına kadar dolmuştu ve birkaç parça şey almak için girdiğimiz marketten elimiz kolumuz dolu çıkmıştık. O yüzden siz siz olun, oruçluyken alış-verişe falan çıkmayın.
Karikatür by Yiğit Özgür
20 comments:
eveee .....:)))hımm ne güzel can sıkcı anıları bile sonra keyifle anlatabilmek....bir bardak da çay olsa yanında okurken nefis olurdu.....karikatürde ayrı keyifli ağlanacak halimize gülüyoruz...Hayırlı Ramazanlar........
Bişi dahaa..nedense sizi okudukca karşımda yorgun savaşçının siması oluşuyor ...;)))
muhtemelen senden başka oruçlu kalmamıştır buna inanırım sende ki şans bir de pişmiş tavukta var zaten :))))))))))) Yine çok eğlenceli bir yazı keşke daha uzun olsaydı :)
Nedir senin bu otobüs yolculuklarında çektiklerin..Rabbim en kısa zamanda sana şöyle şirin mi şirin az yakan bir araba nasip etsin inşaAllah...
SEvgi ve huzurla kal güzel insan...
ah mit :) o köşeye koyduğun pasta oldu mu şimdi ? canım istedi :/
senin yazıların her zaman güzel.. güzel yazıyorsun..
@ Zeynep: Teşekkürler :) Böyle sıkıcı zamanlarda genelde olayın komik yanından bakmaya çalışıyorum. Hayatı kendimize zindan etmenin bir anlamı yok.
Bu arada çay mı dedin? Iyyy... Çayla pek aram yoktur da... Sebebini buradan öğrenebilirsin :)
@ Pabuç: isim değiştirmişsin bakıyorum :) Hayırlı olsun. Ben de bedevilik var zaten, ben buna inanıyorum. Neyse ki Ramazan ayındaydık da kutup ayıları niyetliydi, yoksa vay halime :)
Amin, inşallah. O arabayla başıma gelecekleri de az çok tahmin ediyorum ya neyse :) Sevgi ve huzurla kal arkadaşım.
@ Simeranyam: Olmamış hakikaten de yaa... Şimdi sabah sabah oruçlu bir bünyeyle görünce ben de fark ettim. Neyse orucumuzun sevabı artar :) Çok teşekkür ederim, beğeniniz benim için önemli.
Yok isim değişmedim bu firefox un bir ayıbı:) Herşey karman çorman (ki bunun da tam anlamını bilemiyorum) gmail açınca blog açılmıyo ,blog açılınca gmail..ah ben neler çekiyorum şu firefox elinden bi ben bilirim bi Allah ;)
O halde Google Chrome kullanmanı tavsiye ederim :) Sevgiler...
iftar hayali kurarken kaza yapmak hiç hoş olmamış :)
dün akşam arkadaşlarla iftardayık dışarda.sonra da bi yere çay içmeye gittik.annem merak etmesin diye kendisine telefon etttim.telefonu baya bi çaldırmama rağmen açmadı.sonra ev telefonundan aradığımda da ''anne merak ettim nerdesin''dedim.tabi O'da cevap olarak ''asıl sen nerdesin?'' dedi :)))az gülmedik arkadaşlarla :))))senin ''eveeee'' cevabını okuyunca yazmak istedim.çok yaşa emi :)
@ Bi dost: Sorma ya, hevesin tam anlamıyla kursağında kalıyor :)
@ S.Sepet: Hehehe :) Senin hatıran da bayağı güzelmiş arkadaşım :) Annene buradan selamlar...
Kanka ellerine sağlık gene süper bir anlatım nedeye bilirimki başka allah uzun ömür versin inşallah bizde yazıları bol bol okuyalım.
Sayğılarımla
Aziz KILIÇARSLAN
Sağol kankam, Allah hepimize uzun ve güzel bir ömür versin inşallah. Versin ki bol bol muhabbet edelim, hep birlikte gülüp eğlenelim. Sevgiler...
arkadaşım yine güldürdün beni sen nasıl komiksin ya seni keşfedecek kız yaşadı:)) eve dedin demek:)))
mitcim hemşerimmm yine harika bir anılar silsilesi olmuşş:) bana da çok kısa geldi:) sende vardır daha dimiiii::)
@ Handan: Sağol arkadaşım, sen hep gül :) O kızı bi keşfetsem ben de yaşayacağım :) Sevgiler...
@ Kamikaze: Teşekkürler :) Var olmasına var da her şey de burada anlatılmıyor ki arkadaşım :) Ailene selamlar...
Ya olmadı ama. :D Oruçlu oruçlu okuduk profitorole çok kötü için gitti.Yine eğlenceli bir yazıydı.Ayrıca alışveriş olayının aynısını sürekli yaşıyorum. :)
Ne desen haklısın kusad. Dediklerini aynen yaşıyorum :) O resmi oraya koymak yaptığım en büyük hataydı sanırım :) Yazının başına "Tok karnına okuyunuz" ibaresi mi koysak ne? :) Teşekkürler...
İzmir' de 8 küsür sene yaşamış biri olarak bahsettiğin yerleri kafamda canlandırabildim. Kaç yıl önceki anıları bir çırpıda hatırlaman ne güzel. Ben zorlasam bir tane bile ramazan anısı çıkartamayabilirim. Tabi bunda oruç tutmamamın da etkisi olabilir. Tok açın halinden anlamıyor haliyle :) Tebrikler, keyifli bir yazıydı.
Allahım sabah sabha ne cok guldum:)
demek elını kolunu sallaya sallaya gectın otobusun arkasına
nereye gdıyorsunuz
EVEEE???
BI DE sasırmaca
ne yanı sana hesap mı verıces söfer bey:))))
ıkıncı olay daha da komık
halınızı hanı o cussesındne buyuk yıyecekler tasıyan karıncalara benzettım
bı de hep derler bosuna degıl
acken alısverıs cıkmayın dıye
bak olmus olanlar
:))
kocaman sevgler gonderıyorum sana
guzel yuregıne gore olsun hersey
@ Şarküteri: Teşekkürler :) İzmir'de yaşadığını bilmiyordum, sürpriz oldu doğrusu. Mavişehir eziyetimi bir çırpıda anlamışsındır :) Bu arada yorumun dört kez gelmiş, haberin olsun :) Sevgiler...
@ Öykü: Seni güldürebildiysem ne mutlu bana :) En komiği ne biliyor musun? Aç karnına alış-verişe çıkma olayını geçen gün yeniden yaşadık :) Bu yazıyı yayınlamamdan iki gün sonra :) Benden de sana kucak dolusu sevgiler ;)
Yorum Gönder