25 Mayıs 2009 Pazartesi

Kitlendim

Bir dergiye yazmanın en zor yanı belirli sınırlara uyma zorunluluğudur derdim hep. Ama şimdi çok iyi biliyorum ki asıl zorluk bir yazıya başlamakmış. Kendiniz için bir şeyler karaladığınızda ya da kişisel blog sayfanız için klavyenizle bir iki kelime tıkladığınızda bu o kadar da büyük bir sorun olmuyor. Çünkü eş dosttan fazlası görmez o harflerin oluşturduğu bütünü. Ama söz konusu yazınızın bir dergide yayınlanacağı bildiğinizde durum tamamen değişiyor. Bir taraftan yazınızı belki de yüzlerce kişinin göreceği düşüncesi diğer taraftan teslim tarihi stresi beyninizin kıvrımlarında karşılaşıp hararetli bir şekilde güreş tutmaya başlayınca adeta kilitlenip kalıyor insan. Aynen şu anda bana olduğu gibi… Stop.

Not: Dergide yayınlanan yazılarımı okumak isterseniz Pazarola Hayrola isimli yazıma bir göz atabilirsiniz.

Photo by NeloAngelo

8 comments:

Adsız dedi ki...

aaaaa süper birşeyyy hangi dergide yazıyorsunuz.adını söylememişsinizz reklam olur diye mi.okumak isterdim.eminim hepsi harikadır.sevgilerimle.

mit dedi ki...

Evet, reklam olmasın diye söylemedim, onun yerine onunla alakalı koca bi sayfa yazı yazdım :) Yetmedi kapak resmini koydum, yetmedi internet sayfasına link verdim :))) Aşağıda bi yerlerde bulabilirsiniz yazıyı...

Recep Hilmi TUFAN | rehitu.com dedi ki...

Ben de derginin adını soracaktım ama neyse ben de aşağılara bakayım :)

mit dedi ki...

:))) yazıda biraz değişiklik yapılması gerektiği okurlar tarafından anca bu kadar iyi anlatılabilir sanırım :)

carmen dedi ki...

hmm bide dergide yazarsın yani?oyuüzden kuvetli anlatımın çaktım olayı

mit dedi ki...

Aslında tam tersi... Anlatımım kuvvetli olduğu için bir dergide yazıyorum.

Dergidekiler yazılarımı okuyup beğenmişler. Teklif aldım. "Biraz düşünmem lazım" dedim sonra da bir saniye bile geçmeden "tamam kabul ediyorum" diye masanın üzerine atılarak nereyi imzalamam gerektiğini sordum :) Kendimi çok ağırdan sattım anlayacağınız :P

Hazal dedi ki...

Konuyla tamamen alakasız, gördüğüm bir kelimeye atılarak bu yorumu yazıyorum! evet beni banlayabilirsiniz :D. Konuları saptıran o tipler biri olacağım şu anda.

Photo by Nelo Angelo... Devil May Cry! Sen nasıl bir oyunsun! Seviyorum! Aşkımı dağlara... ehem tamam uzatmıyorum.

O kilitlenme nasıl bir ilettir ya. Hele de bir yere bir şey yazmak gerekiyorsa boğazınıza takılan lokma etkisi yapıyor -_-'. İnsanı o sorumluluk mu kilitliyor nedir... Okurken bir ürperdim :D. neyse ben gidip ekim ayı için hikaye yazayım, kendi sorumluluğumu hatırladım :)

Yazar insanın hali başka hem kitap azıyor hem dergi de yazar :P.

Not: Ne demiş brandon sanderson? biz fantastikçilerin kısa yazmakla ilgili ciddi problemleri var. doğru. bakın bana, bir şey demek için gelmişken içim rahat etmeyip 1 sayfa işgal ettim.

mit dedi ki...

Yok canım, insan yorumcusunu banlar mı hiç? Hem Devil May Cry'ı ben de severim :) Boss savaşlarında avazım çıktığı kadar bağırmama neden olsa da severim hem de.

Kilitlenme hakikaten de kötü bir olay. Ama bir de şu açıdan bakmak lazım. Yazar kilitlenmesi yaşadığımıza göre biz de kendimizi usta yazarlar kategorisine koyabiliriz hehehe :)

Brandon'ın lafına sonuna kadar katılıyorum. İnsan her öykü seçkisinde 15 sayfalık hikaye gönderir mi yahu? Kim mi o? Ben tabi ki :)